Sanki Bu bileziği daha önce bir yerde görmüştüm. | Open Subtitles | يبدو أننى رأيت هذا السوار فى مكان ما من قبل |
Bu bileziği takside buldular. | Open Subtitles | لقد وجدوا هذا السوار في سيارة الأجرة |
Sahip olduğum tek değerli şeyi, bu bilekliği arkadaşım Mino'ya bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | اود ترك اغلى ممتلكاتي قيمة, هذا السوار,الى صديقي,مينو |
Kedim bu bilekliği sokakta bulmuş. | Open Subtitles | قطتي إلتقطت هذا السوار من الشارع. |
Aslında, geçmişimden geriye kalan tek şey Bu bilezik. | Open Subtitles | في الواقع، هذا السوار هو الجزء الوحيد المتبقي لي من الماضي |
Kolundaki O bilezik nedir? | Open Subtitles | ما هذا السوار الذي على ساعدكِ؟ |
Şunu bilin ki, Bu bileklik sayesinde biriyle çıkıyorum. | Open Subtitles | اريدك ان تعلم ان بسبب هذا السوار لديّ موعد غرامي |
Bu bileziği Megan'a doğum günü için vermiştim. | Open Subtitles | أهديتها هذا السوار في عيد ميلادها. |
Joe, eğer bu otelden canlı çıkarsak, Bu bileziği satarız, parayı alıp | Open Subtitles | (جو) لو خرجنا سالمين من هذا الفندق أتعرف ماذا سنفعل؟ سنبيع هذا السوار ونأخذ ثمنه |
Yerinde olsaydım, Bu bileziği alır, yüzüne fırlatırdım. | Open Subtitles | (سكّر) لو كنت بمكانك لأخذت هذا السوار وقذفت به في وجهه |
Bu bileziği satmak istiyoruz. | Open Subtitles | نريد بيع هذا السوار |
Eğer Bu bileziği Lex'e verirsem senin sırrına biraz daha yaklaşmış olacak. | Open Subtitles | (الآن، لو أسلم هذا السوار إلى (ليكس فسيقترب أكثر من سرك |
Bu bileziği 1938'de Kraliçe Charlotte'ın balosunda bir aktris kullandı. | Open Subtitles | كان هذا السوار ملك لإحدى النساء اللاتي حضرن حفلة الملكة (تشارلوت) عام 1938 |
Biliyor musun, bu bilekliği kardeşine yaptım. | Open Subtitles | - انا نعت هذا السوار لااختك انت تعلم جيم,ساقوم بالزواج منها |
Henry Lonsdale, bu bilekliği senin için yapmıştı. | Open Subtitles | . هنري لانسدال صنع هذا السوار لك |
bu bilekliği bana Javier verdi. | Open Subtitles | نعم خافير أعطاني هذا السوار. |
bu bilekliği bulursak, Christopher Hall'u da buluruz. | Open Subtitles | إذا عثرنا على هذا السوار (سنعثر على (كريستوفر هول |
Bu bilezik, senin değil mi? | Open Subtitles | هذا السوار هذا لك، أليس كذلك؟ |
Bu bilezik oyun oynaman için değil. | Open Subtitles | هذا السوار ليست لعبة |
Bu bilezik hani dur bakayım, bekle | Open Subtitles | هذا... . هذا السوار مثل |
-Şey... - O bilezik takmaya geldi. | Open Subtitles | حسناَ لقد اتى ليرتدي هذا السوار |
Bu bileklik, hayati belirtilerini Ark'a gönderiyor. | Open Subtitles | ما في ذلكَ إنّ هذا السوار يرسل معلوماتكَ الحيوية للفلك |