Bu tanık ile Michael Corleone arasında hiç tampon kişi olmamıştır. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينة و بين مايكل كورليونى أى وسطاء |
Bu tanık ile Michael Corleone arasında aracı yoktu. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينه و بين مايكل كورليونى أى وسطاء |
bu tanığın, davalıyla itham edildiği suçları işledikten sonra tanıştığını biliyor olmanız gerekir. | Open Subtitles | أنت تعلم أن هذا الشاهد لم يقابل المتهمه الابعدما قامت بالتهم المنسوبه لها |
Gerçekten bu tanığın davanıza faydası olacağına inanıyor musun? | Open Subtitles | هل تظن حقا ان هذا الشاهد سيخدم قضيتك ؟ انه افضل دليل |
bu tanığı çağırmanız için yasal sınırları zorladım. | Open Subtitles | أيها المستشار، أعطيتك خط عرض عريض في دعوة هذا الشاهد |
bu tanığı kabul ederek size yeterince ayrıcalık tanıdım. | Open Subtitles | لقد منحتك كثيراً عندما سمحت بحضور هذا الشاهد |
Bu tanığa olan itirazımı yenilemek istiyorum Sayın Yargıç. | Open Subtitles | أنا أكرر اعتراضي على استجواب هذا الشاهد يا سيدي |
Savcılık Bu tanıkla olan incelemesini tamamladı. | Open Subtitles | انتهت النيابه من إختبار هذا الشاهد |
Güya yer elmasını öldürdüğünü gören bu tanıktan fazlasını yaptığın kesin. | Open Subtitles | بالتأكيد أكثر من هذا الشاهد الذي يزعمون بانه رأك تقتل البطاطسه |
Bu tanık ile Michael Corleone arasında aracı yoktu. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينة و بين مايكل كورليونى أى وسطاء |
Bu tanık ile Michael Corleone arasında aracı yoktu. | Open Subtitles | هذا الشاهد لم يكن بينه و بين مايكل كورليوني أي وسطاء |
Bu tanık bana haber verilmedi. | Open Subtitles | أنا آسف حضرة القاضي لم يخبرني أحد عن هذا الشاهد |
Peki Bu tanık, konuşman gereken, arayamıyor musun bu elemanı? | Open Subtitles | حسناً, اذا هذا الشاهد الذي تريد التحدث معه لا تستطيع فقط أن تتكلم مع الرجل؟ |
Jüri, bu tanığın ifadesini göz önüne almasın. | Open Subtitles | المحلفون سوف يسقطون شهادة هذا الشاهد |
Eğer bunun hükmü etkileyeceğini düşünüyorsanız Başkana baş vurabilirsiniz ama kendi adıma bu tanığın ifadesini dinlemek istiyorum. | Open Subtitles | , يمكنك أن تناشد الرئيسة إذا كنت تشعر بأن هذا سيؤثر على القرار ...لكننى لمرة أود سماع شهادة هذا الشاهد |
bu tanığın ne bildiğini öğrenmemiz lazım. | Open Subtitles | علينا أن نعرف ما يعلمه هذا الشاهد. |
Sayın Yargıç korkarım ki bu tanığı geri çekmem gerekiyor ve o söylediğiniz şeyleri de yapmam gerekecek. | Open Subtitles | أنا أخشى أنه علي سحب هذا الشاهد وأنا سأذهب لهذه الأشياء التي قلت أنه يجب أن أذهب إليها |
Sayın Yargıç korkarım ki bu tanığı geri çekmem gerekiyor ve o söylediğiniz şeyleri de yapmam gerekecek. | Open Subtitles | حسناً ، حضرتك أنا أنا أخشى أنه علي سحب هذا الشاهد وأنا سأذهب لهذه الأشياء التي قلت أنه يجب أن أذهب إليها |
Bu tanığa itiraz ediyoruz, Sayın Yargıç. | Open Subtitles | نحن نعترض على استدعاء هذا الشاهد يا سيدي |
Soruyu geri alıyorum. Bu tanığa başka sorum yok. | Open Subtitles | أنا أسحب سؤالي انتهيت من استجواب هذا الشاهد |
Gerçek şu ki, Savıc Yardımcısı ön duruşmada erteleme talep etti, ...bu durum, bu tanıktan başka hiçbir kanıtları bulunmadığını gösteriyor. | Open Subtitles | حقيقة أن مساعد المدعي العام يطالب بتأخير الجلسات التمهيدية يوضح انه لا يملك دليلاً آخر غير هذا الشاهد الوحيد |