Kız açık olduğunuzu söyledi. Ben de bu paketi bırakırım dedim. | Open Subtitles | أحدى الفتيات قالت أن بإمكانى ترك هذا الطرد هنا |
Bana bu paketi getirdiğini gördüm. Tuhaf mı? | Open Subtitles | حلمت بأنكِ تسلمينني هذا الطرد , أليس هذا غريباً؟ |
bu paketi kısmen büyük bir kumar borcunu affetmesi karşılığında eski bir arkadaşa götürüyorum. | Open Subtitles | أنا أسلّم هذا الطرد إلى صديق قديم كبديل للمغفرة عن دين قمار كبير جدًا |
İşte Bu paket bizi müdüriyete getirdi. | Open Subtitles | الآن، هذا الطرد سوف يوصلنا لمبنى الإدارة |
- Her iki gözünle de. - Bu çok önemli bir paket. | Open Subtitles | بعيني الاثنتين هذا الطرد في غاية الأهمية |
- O paket bana mı? - Evet. | Open Subtitles | -سأحمل هذا الطرد معى؟ |
Beni arayıp ve bu paketle ilgili mesaj bıraktın. | Open Subtitles | أنت إتصلتِ بي وتركتِ لي رسالة بخصوص هذا الطرد. |
bu paketi teslim edeceğim ve hemen Leylek Dağı'na döneceğim. | Open Subtitles | سأقوم بتوصيل هذا الطرد وأعود إلى جبل اللقالق في أسرع وقت |
bu paketi alması gereken kişi. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يستلم هو هذا الطرد. |
Tatlım, bu paketi yok etmek için yardımın lazım. | Open Subtitles | سأحتاج لمساعدتكِ للتخلص من هذا الطرد |
bu paketi arkadaşlarına verir misiniz? | Open Subtitles | أيمكن إعطاء هذا الطرد لأحدى رفيقاتها؟ |
bu paketi göndermem gerekiyor. Ama hesapta olmayan bir şeyi halletmem gerek. | Open Subtitles | أريد أن أرسل هذا الطرد لكن علي الإهتمام بشيء ما لذا... |
Tek yapmam gereken bu paketi teslim etmek. | Open Subtitles | كلّ ما عليّ فعله هو تسلّيم هذا الطرد |
bu paketi Kolombiya'daki Eduardo'dan aldım. | Open Subtitles | تلقيتُ هذا الطرد البريدىّ من (إدواردو)، من كولومبيا. |
Birisi dün gece bu paketi bırakmış. | Open Subtitles | شخص ما ترك هذا الطرد البارحة. |
Ben de Honor St. Raven'a hayranım ve içinde "Endonezya güzellik oto parçaları" bulunan bu paketi size teslim etmekten memnunluk duyuyorum. | Open Subtitles | أنا أيضاً متعصّب لشرف شارع (ريفين)َ وأنا مسرور أن أعطيكِ هذا الطرد "من "تجهيز الجمال الاندونيسي الآلي |
Bu paket Dr Richard Flemming'e Dr Richard Flemming tarafından gönderilmiş. | Open Subtitles | هذا الطرد تم ارساله لدكتور فليمينج و قد ارسله لنفسه |
Bu paket yönetim kurulundan geliyor ve üzerinde "acil" ibaresi var. | Open Subtitles | هذا الطرد وصل من مجلس الإدارة وقد كتب عليه .. عاجل أجل إنه حول النشرة القادمة |
Size bir paket var, Savcı Bey. | Open Subtitles | أيها المدعي العام، لقد تلقيت هذا الطرد البريدي |
Hopper, bugün sana bir paket gelmiş olması gerekiyor. | Open Subtitles | "هوبر" لا بد أنك أستقبلت هذا الطرد اليوم. إنه هام. |
Merhaba Russell. O paket sana geldi. | Open Subtitles | (أهلاً، (روسيل هذا الطرد لك |
Son günlerde... bu paketle konuşuyorum. | Open Subtitles | مؤخراً... كنت أتحدث إلى هذا الطرد |
o paketi oldukça önemsiyorlar. Garza ile alakası olduğunu düşünüyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدون هذا الطرد يعتقدون أن له علاقة بغارسا |