bu sayı neredeyse on yedi buçuk milyon hane uzunluğunda. | TED | هذا العدد تقريبا 17 ونصف مليون أرقام طويلة. |
bu sayı kaniş meraklılarına özel bir dans kulübünü tanıtıyor. | Open Subtitles | هذا العدد يتناول أندية جنس جماعي لمحبي الكلاب. |
Demek istediğim, o kadar çok insanla ne yapacaksın ki? | Open Subtitles | لمَ قد تحتاج إلى هذا العدد الكبير من الأصدقـاء ؟ |
Ve yanıtladıklarında, o kadar sayıda balonu şişirip onlara tutmaları için veriyordum. | TED | ثم عندما أجابوا، قمت بنفخ نفس العدد من البالونات و أعطيتهم هذا العدد من البلونات لكي يمسكوا به. |
13 yıl -- bazılarınız bu sayının ne ifade ettiğini anlayacaktır. | TED | 13 عاما -- يمكن للبعض منكم أن يتعاطف مع هذا العدد. |
bu rakam, Büyük Ekonomik Durgunluk ile patlama yaptı, ama insanların böyle yaşamayı sevdiği aşikâr. | TED | وازداد هذا العدد مع الكساد الكبير، لكن اتضح أن الناس تُحبُ العيش بهذه الطريقة فعلًا، |
Ve doğada bu kadar çok temel parçacık olması size tuhaf görünebilir. | TED | وقد يبدو غريبا أن يكون في الطبيعة.. هذا العدد الكبير من الجسيمات. |
bu sayıda canlı ağaçlar normalde 2 hektarlık orman alanı kaplar ama burada, bunun onda biri kadar yer tutuyorlar. | Open Subtitles | هذا العدد من الأشجار الحية كافي بملء 2000 متر مربع من الغابات ولكن هنا .. فهم يشغلون عُشُر تلك المنطقة |
Ama bildiğin üzere bu sayı bir çok sebeple değişebilir. | Open Subtitles | لكن، وكما تعلم فإن هذا العدد من الممكن ان يتغير لاسباب متعددة |
Pekâlâ, evet, matematik uzmanı değilim ama görünüşe göre bu sayı bizim aradığımızdan 1 eksik gibi. | Open Subtitles | إذاً، لست دكتور رياضيات لكن هذا العدد يبدو أقل بواحد ممّا نبحث عنه |
Bu durum, onlar ve aileleri için harika bir haber; ancak bugün küresel orta sınıfın zaten iki milyar olduğu düşünülürse, bu sayı beş milyara çıkacak, zaten kıt olan kaynaklar göz önüne alınırsa bu büyük bir sorun. | TED | هذا أمر رائع بالنسبة لهم و لعائلاتهم، لكن لدينا ملياري شخص في الطبقة الوسطى العالمية اليوم، وثلاثة مليارات تزيد من هذا العدد إلى خمسة، إنه تحد كبير عندما يكون لدينا حالياً ندرة في الموارد. |
Peki bu sayı ne kadar büyük? | TED | ما مدى كبر هذا العدد بالتحديد؟ |
o kadar Facebook arkadaşım dâhi yok. | TED | ليس لديّ هذا العدد من الأصدقاء على الفيسبوك. |
Her ebatta ve büyüklükte gemiden oluşan o kadar büyük bir filonun aynı yöne gittiğini görmek müthişti. | Open Subtitles | كان مشهداً رائعاً أن ترى هذا العدد الهائل من السفن من جميع التخصصات والأحجام والجميع يسلك وجهة واحدة |
o kadar insanın içinde beni nasıl çağırabilirsin ? | Open Subtitles | كيف تستدعني مع وجود كل هذا العدد من الناس حولنا؟ |
bu sayının ilk 1000 hanesini ekranda görebilirsiniz. | TED | هنا شريحة من أول 1000 رقم من هذا العدد الأولي |
bu sayının bu haliyle çıkmasına izin veremem. | Open Subtitles | ببساطة لا يمكنني أن أنشر هذا العدد بهذا الشكل. |
Babam yalnız değil. Küresel olarak bir tür unutkanlık ile yaşayan yaklaşık 35 milyon insan var ve 2030 yılında bu sayının iki katına çıkarak 70 milyona varması bekleniyor. | TED | والدي ليس الوحيد، لكن هناك نحو 35 مليون شخص في العالم مصابون بنوع من الخرف، و بحلول العام 2030 من المتوقع أن يتضاعف هذا العدد إلى 70 مليونا. |
Tanrı aşkına, Birleşik Devletler'de mevcut olandan da fazla, bu rakam. | Open Subtitles | ، من أجل خاطر الله، يارجل هذا العدد أكثر من المجموع . الحالى فى الولايات المتحدة |
bu rakam biraz daha yüksek olmalı. | Open Subtitles | هذا العدد يجب أن يكون أعلى بكثير. |
Neden bu kadar çok insanın tutuklandığını anlamaya çalışıyordum sadece. | Open Subtitles | أحاول فقط أن أفهم سبب اعتقال هذا العدد من الناس. |
Bir seferde bu kadar çok erkekle birden sevişebilen bir kız tanımıyorum. | Open Subtitles | أبدا لم أعرف فتاة ضاجعت هذا العدد من الرجال فى مرة واحدة |
Aslında buraya, bu sayıda çok iyi iş çıkardığınızı söylemek için geldim. | Open Subtitles | بالواقع، أتيت لأخبركم أنكم أحسنتم صنعاً في هذا العدد |