- Şey... Bu otel saatliğine oda kiralayan türden değil. | Open Subtitles | لان هذا الفندق ليس من النوع الذي يؤجر الغرف بالساعه |
İster inan ister inanma, Bu otel şehirdeki en iyi yer. | Open Subtitles | حسنا، صدق او لاتصدق.. هذا الفندق هو افضل مكان في المدينة |
Menajeri William Fawcett Robinson o da tam şu anda bu otelde. | Open Subtitles | مدير أعمالها وليام فاوست روبنسون في هذا الفندق في هذه اللحظة بالذات |
Yakışıklı, eğitimli ve ailesi bu otelin sahibi, diğer on iki otel gibi. | Open Subtitles | إنه و سيم.. و متعلم.. و تمتلك أسرته هذا الفندق و 12 غيره |
Bu oteli 15 yıldır işletiyorum. Bir gün bile izin yapmadım. | Open Subtitles | إنني أدير هذا الفندق منذ 15 عاما ولم آخذ إجازة قط |
Vin Diesel'i hiçbir zaman 3 Boyutlu olarak izleyemeyeceksiniz çünkü bu otelden ayrılamazsınız. | Open Subtitles | لن تري فين ديزل في ثري دي أبداً لأنكِ لن تغادري هذا الفندق. |
Bu binanın her penceresi bu kilise Bu otel bu daireler... | Open Subtitles | من كل نافذة في هذا المبنى من هذه الكنيسة من هذا الفندق |
Ne yaptığınıza dikkat edin çünkü Bu otel yedi şeytani kapıdan birinin üstüne inşa edildi. | Open Subtitles | إحذروا لما تفعلون لأن هذا الفندق مبنى على أبواب الشر السبعة |
Bu otel çok önemli. İtibarımız önemli. | Open Subtitles | هذا الفندق للأعمال التجارية وهذه مسألة سمعة |
O zamandan beri, Bu otel hakkında söylentiler yayılıyor. | Open Subtitles | ومنذ ذلك الحين ، والشائعات تنتشر حول هذا الفندق |
Doğal olarak Bay Lewis ayrıldığı zaman sizi bu otelde bir daha görmeyeceğim. | Open Subtitles | بالطبع و بالتالي عندما يغادر السيد لويس لن اراك مجددا في هذا الفندق |
Lanet olsun sana, artık yalvarsan da bu otelde kalmam! | Open Subtitles | تباً لك، لن نبقى في هذا الفندق حتى لو إستجديتنا |
bu otelde 754 kişiden oluşan bir güvenlik ekibi var ve hepsi de bu düğmeye basıldığı anda buraya gelmek üzere emir aldılar. | Open Subtitles | هناك 754 فرد أمن , في هذا الفندق لديهم أمر بأن يتركوا ما يفعلونه و يأتوا راكضين لو ضغطت أنا على هذا الزر |
Yakışıklı, eğitimli ve ailesi bu otelin sahibi, diğer on iki otel gibi. | Open Subtitles | إنه و سيم.. و متعلم.. و تمتلك أسرته هذا الفندق و 12 غيره |
Burada olmam için para ödedi, bu otelin parasını, avukatımın parasını o verdi. | Open Subtitles | أعطاني المال اللازم لأكون هنا دفع من اجل هذا الفندق ومن أجل المحامي |
bu otelin sahili mahvedeceğini düşünüyordum ama bazı zamanlar, sisli günlerde veya gün batımlarında sanki... | Open Subtitles | اعتقدت أن هذا الفندق سيفسد منظر الساحل لكن في أوقات معينة عندما تنظر من خلال الضباب أو خلال الشروق.. |
Ben öyle şeyler bilmem. Sadece Bu oteli işletiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم شيئاً عن هذا إني أدير هذا الفندق فحسب |
Bu oteli işletemezsem beş parasız kalırım. | Open Subtitles | اما أدير هذا الفندق أو أعيش على التأمين الإجتماعي |
bu otelden kaçmaya çalışıyorum, sense bana fırça atıyorsun. | Open Subtitles | بالاضافة لاني احاول الخروج من هذا الفندق اتستمع لنفسك؟ |
bu otele gelmekle bir hata etmişim. | Open Subtitles | إن الخطأ الذى فعلته هو أننى قد جئت إلى هذا الفندق |
Sen, bugün Bu oteldeki, en güzel Haziran gelini olacaksın tatlım. | Open Subtitles | انت ستكونين جميلة عريسة يونيو في هذا الفندق اليوم , عزيزتي |
O oteli kullanmak istiyoruz. Tüm oda anahtarları kasada. | Open Subtitles | نريد أن نستخدم هذا الفندق كل مفاتيح الغرف بأمان |
O otelin inşaatına başladığından beri. | Open Subtitles | منذ أن بدأت بناء هذا الفندق |
Ölümümden beri avlanma alanım bu otelle sınırlı kaldı. | Open Subtitles | منذ وفاتي مناطق صيدي أصبحت محدودة بحدود هذا الفندق. |
o otelden senin istediğini getirmedikleri için ayrıldım. | Open Subtitles | لقد تركت هذا الفندق لأنهم لم يحضروا لك ما أردت |