Evet. Beni tanıdığın süre boyunca bu kupa hep bendeydi. | Open Subtitles | أجل، أمتلك هذا الكوب الكبير منذ أن عرفتني |
Tamam, bu kupa, kendi kendine mi hareket etti? | Open Subtitles | حسناً، هل تحرك هذا الكوب بمفرده ؟ |
Araştırma ve Geliştirme'nin kıdemli başkan yardımcısı olmayı ve O kupayı istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد ان اترقى إلي منصب نائب رئيس البحث و التطوير و اريد هذا الكوب |
Bu bardağı soğuk suyla doldurabilir misiniz? | Open Subtitles | سيدى؟ أنا أريد ان أملأ هذا الكوب ببعض الماء البارد؟ |
Şu kupayı versene. | Open Subtitles | أعطنا هذا الكوب. |
Bu fincanda bulabileceğin her ize ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج الى أى بصمات يمكنك ايجادها على هذا الكوب |
- Evet, bu kızımdan. Ama bu fincan bir yalan. | Open Subtitles | لكن هذا الكوب كاذب أنا لم أكن أعظم أب في العالم |
Şu bardağın içine doğru sıvazlamaya başlayalım hadi. | Open Subtitles | الآن، دعنا نجعله يستمني في هذا الكوب الأحمر. |
Örneğin bu kupa... | Open Subtitles | خذ هذا الكوب كمثال |
Winston, bu kupa bir yılı aşkın süredir, hiç iş görmedi. | Open Subtitles | (وينستون) هذا الكوب لم يتحرك منذ سنة |
O kupayı vaftiz oğlum yapmıştı. | Open Subtitles | ابني بالمعمودية صنع لي هذا الكوب |
O kupayı çocuğum yapmıştı, aptal. | Open Subtitles | إبني صنع هذا الكوب إيها الغبي. |
Bana O kupayı yapmasını anneme ben sölemedim. | Open Subtitles | لم أطلب من أمى صنع هذا الكوب |
Tamam o zaman. Şimdi ben Bu bardağı bitirip diğerini de içeceğim. | Open Subtitles | حسناً ، إذن ، أجل ، الأن سوف اشرب هذا الكوب كاملاً وبعدها سأشرب أخر |
Sen nasılsın? - Harikayım. Bu bardağı ben yaptım hatta. | Open Subtitles | - عظيم ، أتعرفين أنا في الواقع صنعت هذا الكوب - |
Bu bardağı Bay Sylvan'ın lavabosunda buldum. | Open Subtitles | جلبتُ هذا الكوب من مغسلة السيّد (سيلفان) |
Şu kupayı mahvettin, dostum! | Open Subtitles | لقد دمرت هذا الكوب يا صديقي |
Şu kupayı gördün mü? | Open Subtitles | هل ترى هذا الكوب الكبير؟ |
Bu fincanda bulunan siyanür kristalleri kadar açık. | Open Subtitles | واضح كبلورات سم السيانيد التي أراها في هذا الكوب! |
Mesela bu fincan. | Open Subtitles | مثل هذا الكوب |
Şu bardağın içine doğru sıvazlamaya başlayalım hadi. | Open Subtitles | الآن، دعنا نجعله يستمني في هذا الكوب الأحمر. |