"هذا المثال" - Traduction Arabe en Turc

    • bu örnek
        
    • bu örneği
        
    • bu örnekte
        
    • örnekte olduğu
        
    bu örnek Uganda'da yaptığımız bir çalışmadan, haberleşme cihazlarını ortak kullanan insanların bu cihazları nasıl kullandığı hakkında daha karmaşık bir örnek. TED هذا المثال معقد إلى حد ما، وهو من دراسة قمنا بها في أوغندا عن كيفية استخدام هذه الأجهزة بين الأشخاص الذين يتشاركونها.
    bu örnek biraz yanıltıcı, çünkü gaz parçacıklarının yüksek kinetik enerjileri dolayısıyla gazlar çok yer kaplar ve atomlar olduklarından büyükmüş gibi gelebilir. TED هذا المثال مضلل نوعا ما، لأن الغازات تحتل الكثير من المساحة نظرا للطاقة الحركية العالية لجسيمات الغاز، وتتركك تظن بأن الذرات أكبر مما هي عليه بالفعل.
    ne demek istediğimi bu örnek ile anlatmama izin verin, Güney Afrika Çünkü ben sadece burada idim, bu nedenle onların sahip oldukları zorluklara biraz aşinayım. TED ما عنيته بذلك, ودعوني استخدم هذا المثال, دولة جنوب افريقيا, لأنني كنت هناك مؤخرا، لذلك فانني مدرك قليلا عن بعض التحديات التي يواجهونها.
    bu örneği bir grup bilgisayar bilimcisine verdim, sonra içlerinden biri yanıma geldi. TED لقد أعطيت هذا المثال لمجموعة من علماء الحاسوب ذات مرة. وبعد ذلك، جاء إلي واحدٌ منهم.
    Kahvaltı yapmanın kilo vermeye etkisi hakkındaki bu örneği deneyin. TED جرّب هذا المثال حول تأثير الإفطارعلى فقدان الوزن.
    bu örnekte olduğu gibi. Bazı zar moleküllerini aldım, doğru bir ortamda karıştırdım, bir kaç saniye içinde buradaki karmaşık ve güzel yapılar oluştu. TED وفي هذا المثال بالذات، فإني استخدمت بعض الجزيئات الغشائية، ومزجتها معاً في بيئة مناسبة، وفي بضع ثوانٍ قامت بتشكيل هذه البنى الجميلة المعقدة هنا.
    bu örnek 1953 yılında gün ışığına çıkarıldı. Open Subtitles حيث هذا المثال تم الكشف عنه في 1953
    Harvard Business School ile çalışırsanız, minimum ödeme konusunda bu örnek ile karşılaşırsınız. Bir yemek için 62 dolar harcadığınızda, eğer ödeme sürenizi uzatırsanız, bir süre sonra mimimum ödeme miktarının 99 dolar 17 sent olduğunu görürsünüz. TED بالعمل مع مدرسة هارفارد للأعمال، سترى هذا المثال عندما تتحدث عن الدفع الأدنى. إذا صرفت 62 دولارً لوجبة، كلما طال زمان دفعك لذلك القرض، كما ترون، بعد فترة من الزمن بإستخدام الدفع الأدنى ستصل إلى 99 دولاراً و 17 سنتاً.
    tabiki bu örnek bir genellemedir. Open Subtitles بالطبع ، هذا المثال هو تبسيط,
    Bu ille de kötüdür demiyorum. Sadece, bence bu örnek genel bir farkındalığa işaret ediyor. Baktığınız teknoloji veya dizayn ya da iyi niyet olarak gördüğünüz şeyler önemli değildir. Bunlar, Stutzman'ın Özgürlük etkisinde olduğu gibi içine yerleştirildiği belirli değerlerle anılır. TED الآن أنا لا أقول أن هذا بالضرورة شيء سيء. أنا فقط أعتقد ان هذا المثال يرشدنا إلى إدراك عام، وأنه أيا كان ما تعاينه من تكنولوجيا أو تصميم، حتى إذا كان شيئا نعتبره حسن النية بقدر ما هو حميد التأثير .. مثل تطبيق "فريدوم" لستاتزمان -- يأتي بقيم معينة مدمجة داخله.
    Ama bu örneği hatırlayın. TED ولكن تذكروا هذا المثال
    Sanırım bu örneği çok sık kullanıyorum ama iyi bir örnek çünkü klasik bir sonu var ki; kitap, nasıl penguen pişireceğinizi anlatıyor, tarifin sonu "hazır oluncaya kadar pişirin" TED واعتقد اني استخدم هذا المثال كثيراً لكنه مثال رائع لأن له نهاية كلاسيكية انه كتاب طبخ على شكل موسوعة يقول لك كيف تعمل اشياء مثل بطريق مثلاً ثم تصل الى نهاية الوصفة وتجد الجملة "اطبخها حتى تستوي"
    bu örneği seviyorum, çünkü bize şunu açıkça gösteriyor; koku alıcısının birincil görevi kimyasal bir sensör olmaktır, fakat konuya göre değişmekle birlikte bir kokuyu nasıl algıladığınızı veya spermin hangi yöne yüzeceğini ve öyle görünüyor ki çok daha farklı başka süreçleri etkileyebilir. TED يعجبني هذا المثال لأنه يُظهر بوضوح أن وظيفة المستقبلات الشمية الأساسية هي أن تكون مستشعرات كيميائية، لكن على حسب السياق، فإنها تستطيع التأثير على إحساسك بالرائحة، أو في أي اتجاه سيسبح الحيوان المنوي، وكما تبيّن، فإنها تؤثّر على أنواع عديدة من العمليات الأخرى.
    bu örneği Deeks 'in üzerinde kullanmak istemezsin. Open Subtitles ربما لا تحبذ قول هذا المثال (لـ (ديكس
    bu örnekte envanterin, toplama istasyonları orada olduğu için binanın çevresini tamamiyla işgal ettiğini görüyorsunuz TED في هذا المثال تشاهدون أن المخزون قد احتل كل محيط المبنى لأنه في المكان حيث محطات الاختيار.
    bu örnekte, hepimiz bir küp görüyoruz. ama ekranın kendisi düz, yani aslında gördüğünüz küpü siz oluşturuyorsunuz. TED في هذا المثال سنرى جمينا مكعبا ولكن الشاشة مسطحة إذا المكعب الذي تراه هو المكعب الذي تنشؤه
    bu örnekte vurgulandığı gibi, kurumlarımızın önceliği, özellikle de okullarımızın, teknolojik zenginliğimizin hasadını kazanmamızdaki rolü büyüktür. TED ما يبرزه هذا المثال هو أولوية مؤسساتنا، وبشكل خاص مدارسنا، في السماح لنا بِجَني حَصَاد الإزدهار التكنولوجي الذي نعيشه.
    matematik hakkındaki başka bir şey de: matematik bazen matematik gibi görünür-- buradaki örnekte olduğu gibi-- ama bazen de görünmez-- "Sarhoş muyum?" daki gibi. TED والامر الاخر فيما يخص الرياضيات انه يبدو مثل هذه العمليات الحاسبية احيانا مثل هذا المثال هنا واحيانا لا يبدو كذلك .. فيبدو فوضويا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus