| Bizi yakalamaları hiç bu kadar uzun sürmemişti. | Open Subtitles | لم يستغرقنا سابقاً هذا الوقت الطويل كي يقبض علينا |
| bu kadar uzun sürdüğü için özür dilerim. | Open Subtitles | آسف فقط لأنه أخذ مني كل هذا الوقت الطويل |
| Yine de elindeki kaynaklarla bu kadar uzun sürede bitirmene şaşırdım. | Open Subtitles | و لكن مع أن الموارد تحت تصرفك الآن أنا مستغربة لاتغراقك هذا الوقت الطويل |
| Anubis bu kadar süre sadece Düzen Efendiliği'ne geri dönebilmek için beklemedi. | Open Subtitles | أنوبيس لم ينتظر كل هذا الوقت الطويل ليعود فقط لحكام النظام |
| Görmem bu kadar uzun sürdüğü için utanıyorum. | Open Subtitles | وأنا الآن محرجة من أنه أخذ مني كل هذا الوقت الطويل لأراه |
| bu kadar uzun süre var olamazdı. | Open Subtitles | ما كان ليستمر على قيد الحياة كل هذا الوقت الطويل |
| Karın ağrılarına rağmen yürümeleri bu kadar uzun sürmüş. | Open Subtitles | استغرق هذا الوقت الطويل على المشي تشغيله. |
| bu kadar uzun düşündüğüme şaşırdım. | Open Subtitles | أنا فاجأ استغرق مني هذا الوقت الطويل. |
| Neden bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | ما سبب هذا الوقت الطويل ؟ |
| - Niye açman bu kadar uzun sürdü? | Open Subtitles | -ما الذي جعلك تأخذ هذا الوقت الطويل للرد على الهاتف؟ ! |
| Normale dönmek niye bu kadar uzun sürüyor yahu Johann? | Open Subtitles | لماذا يتغرق كل هذا الوقت الطويل لعودتي ( إلى حالتي الطبيعيه, ( يوهان |