İşte o zaman aslında kim olduğumu... ve ne yapmam gerektiğini anladım. | Open Subtitles | هذا عندما عرفت من أنا فى الحقيقة و ما يجب على فعلة |
İşte bütün o bilgisayar ürünlerini o zaman tasarladım. | TED | و هذا عندما صممت كل هذه المنتجات الحاسوبية. |
O kadar saygındı ki resmini Avrupa banknotlarına basmışlardı. Tabii o zaman için bu adeta bir lütuftu. | TED | كانو يحترمونه جداً، ووضعوه على العملة الأوروبية هذا عندما كانت تعتبر مجاملة مجاملة. |
o zaman anladım ki bir makineyi ne kadar karmaşık yaparsanız tamamen beklenmeyen bir sebepten dolayı başarısız olma ihtimali o kadar artar. | TED | هذا عندما أدركت أنه كلما زادت درجة تعقيد الآلة التي تصنعها، كلما زادت فرص فشلها بسبب أمر غير متوقع تماماً. |
Bu kasılmalar birlikte hareket ederler ve spazmlar olur ve işte O anda --(Hırıltı)-- bu olur. | TED | تصدر صوتا. و بينما تتابع هذه الإنقباضات، نتيجة لذك تتعرض للتشنج و هذا عندما تبدأ أشياء مثل الصفير تحدث لك. |
Kalbinizden de geçirmelisiniz, çünkü kalbinizden geçirirseniz, o zaman hareket kıvılcımlanır. | TED | إذ أن الأمر يتطلب إيصالها إلى قلوبكم، لأنك عندما تلقاها في قلبك، هذا عندما تنشأ الحركات. |
İşte o zaman olanaklar ve yenilikler ortaya çıkar ve böylece fikirler canlanır. | TED | هذا عندما تُصنع الفرص و الاختراع، وهذا هو السبب في أن تأتي الأفكار إلى الحياة. |
İşte o zaman ben idealistliğimi kaybettim ve işimi bırakmaya karar verdim, ve de internetin demokrasiye nasıl sekte vurduğu konusunda araştırmalarıma başladım. | TED | إذاً كان هذا عندما تركت مثاليتي و قررت أن أترك وظيفة المنظمة الطوعية، وأدرس كيف يمكن أن تعرقل الإنترنت الديموقراطية. |
Ama, o zaman neden bugün hala yaratıcı yazım kurslarında öğrencilere öğrettiğimiz ilk şey şu oluyor: Bildiğiniz şeyi yazın. | TED | وبعد, فلماذا إلى يومنا هذا, عندما نُدَرِّس الكتابة الابداعية, فإن أول شيء نعلمه الطلاب هو: أكتب ما تعرفه؟ |
Medyumlar Mesih'in o zaman geleceğini söylermiş. | Open Subtitles | هذا عندما كهنتهم يخبرونهم ان المسيح سياتي |
o zaman dövüşmeye başlamıştım. | Open Subtitles | هذا عندما بدأت الملاكمة كان عندى 15 عاما |
Suikast işte o zaman gerçekleşecek. | Open Subtitles | هذا عندما عملية الإغتيال تكون علي وشك البدأ. |
Başkanla olan bu akşamki toplantı... işte o zaman kendini patlatacaktın. | Open Subtitles | ..إجتماعك الليلة مع المستشار هذا عندما يتم التفجير |
İşte ülserim o zaman başladı. Çok mutsuzdum. | Open Subtitles | هذا عندما بدأت أحصل عل بعض القرح مثير للشفقة |
İyileşip gittikten sonra, geri gelmeye kalkarsa... bu konuyla o zaman ilgileniriz. | Open Subtitles | بمجرد أن تتحسن حالته ويعود للعمل ضد مصلحتك سنتعامل مع هذا عندما يحدث |
Bunu on altı yaşındayken yapardım. Kanser yoktu o zaman tabi. | Open Subtitles | كنت افعل هذا عندما كنت بالسادسة عشر بالمجمع التجاري, بدون جزء السرطان |
Herşey o zaman bozulmaya başladı. 100 yıl önce. Senin dediğin gibi. | Open Subtitles | لا، كان هذا عندما بدأت الأمور تسوء . منذ مائة عامٍ، كما قلت |
Biz o zaman hava tapınağındaydık. Avatar Roku'nun gözleri orada da parlıyordu. | Open Subtitles | هذا عندما كنا بمعبد الهواء عيناه كانت تتوهج هناك أيضاً |
Komutanım... kulübeden en son o çıktı ve her şey O anda oldu komutanım. | Open Subtitles | سيدي انظر لقد كان اخر من يخرج و هذا عندما حدث ما حدث يا سيدي |
Muhtemelen savaş olduğunda bu halde olmaya zaten alışmış olduğum için şanslıyım. | Open Subtitles | أظنني محظوظة كوني معتادة على هذا عندما اندلعت الحرب. |
O an, hatalı işleyen bir zihne sahip olmanın neler hissettirdiğini ilk öğrendiğim andı. Ve gerçekten zihin sağlığı savunucusu olduğum zamandı. | TED | هذا عندما أدركت مباشرةً ما يمكن أن تشعر به عندما يصيبك عطل في العقل. وهذا عندما أصبحت حقًا المدافع عن صحة الدماغ. |
Evet, doğru. Ama, O zamanlar çok küçüktüm. | Open Subtitles | لكن, أنت تعلم, لقد كان هذا عندما كنت صغيراً. |