Onun sana pek çok kapıyı araladığına ve yatağı açtığına eminim ama bu benim üzerimde hiç işe yaramaz. | Open Subtitles | اعلم بأنة يقودك ألى العديد من الأبواب والعديد من الأسرة ولكن هذا لن يفلح معى |
İşe yaramaz. Tümör canlı dokudur. Kanındaki yenilenme gücü sadece tümörün daha hızlı büyümesine yol açar. | Open Subtitles | هذا لن يفلح ، فالورم نسيج متعايش دمكِ ينشط القدرات ، وهذا سيجعل الورم يزداد بشكل أسرع |
Tepinen Beyefendiyi biri oyalamazsa Bu işe yaramaz. | Open Subtitles | هذا لن يفلح إلا إذا شتَّـت أحدهم ذلك الداهِس. |
Bu işe yaramaz. Binadaki herkes böyle bağırıyor. | Open Subtitles | هذا لن يفلح كل المبنى يصرخ بذلك |
Bu işe yaramayacak. En az 9 karakterli olması gerekiyor. | Open Subtitles | هذا لن يفلح يجب ان تكون تسعه رموز علي الاقل |
Sadece geri aramak için şansım olmadı. - Evet, Bu işe yaramayacak. | Open Subtitles | لكن لم تأتيني الفرصة لأتصل عليك نعم هذا لن يفلح |
Kız kardeşlerin için değil, amacım için. Olmayacak bu iş. | Open Subtitles | ليس لأخواتك ، لكن لغرضي هذا لن يفلح |
Benim üzerimde işe yaramaz Jimmy ama adam gibi çözme fikrini beğendim. | Open Subtitles | هذا لن يفلح معي يا جيمي ولكن تعجبني فكره انك تريد تسوية هذا كرجال |
Bu bir işe yaramaz dostum. | Open Subtitles | لا، هذا لن يفلح إنه في المخبأ فعلاً |
Bu işe yaramaz. Ah ... Sadece söylediğin gibi yap. | Open Subtitles | هذا لن يفلح. فقط افعل ما تؤمر به. |
Bu işe yaramaz. Bu da yaramaz. | Open Subtitles | هذا لن يفلح ، ولا هذا أيضاً |
Hayır, Crane Bu işe yaramayacak çünkü o ölmemiş. | Open Subtitles | لا ، كرين ، أقصد أن هذا لن يفلح لأنها ليست ميتة |
- Sen bu işte iyisin.Bu yüzden işe aldım seni. - Tamam ama bir işe yaramayacak. | Open Subtitles | أنتى جيدة, لذلك قمت بتوظيفك - حسنا, لكن هذا لن يفلح - |