Evet, biz arkadaşız, anne. İyi arkadaşlar da böyle yapar. | Open Subtitles | نعم , نحن صديقات , هذا مايفعله أعز الأصدقاء |
Nazik olmak istediklerinde insanlar böyle yapar. | Open Subtitles | هذا مايفعله الناس عندما يريدون ان يكونوا مهذبين |
Benim arkadaşımsın. Arkadaşlar bunu yapar. | Open Subtitles | أنت صديقي هذا مايفعله الأصدقاء |
Hokey oyuncularının işi bu. Dövüşmek! | Open Subtitles | هذا مايفعله لاعبي الهوكي نحن نتعارك |
Çok eşliliğin en güçlülerimize bile yaptığı şey işte uydu. | Open Subtitles | هذا مايفعله تعدد الزوجات الى حتى القويات منا |
İnsanlar aşık olur ve evlenirler. İnsanların yaptığı budur. | Open Subtitles | الناس يقعون في حب بعضهم ويتزوجون, هذا مايفعله الناس |
Ve benim kitabıma göre, erkeklerin yaptığı da budur. | Open Subtitles | وفي كتابـي، هذا مايفعله الرجل الحقيقي |
Vaftiz babalar böyle mi yapıyor? | Open Subtitles | هذا مايفعله الأب الروحي؟ |
Oyuncaklarını çalacaktır çünkü çocuklar yapar böyle şeyler. | Open Subtitles | حسنا، سوف يسرق ألعابها لأن هذا مايفعله الأطفال. |
- Tamam. Sanırım ırksal biyologlar böyle yapar. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا مايفعله علماء الأحياء العرقية |
Ve biz senin tüm bu negatifliğini ve kendini beğenmişliğini boşverip seni aramıza alacağız Çünkü Futbol Sevgilileri böyle yapar | Open Subtitles | وسنتغاضى عن سلبيتك و عجرفتك ونتقبلك لأنه هذا مايفعله صديقات لاعبي كرة القدم |
Çünkü kahramanlar böyle yapar. Şeytanca planların suya düştü çünkü kötülere böyle olur. | Open Subtitles | فشلت في خطتك الشريرة لأن هذا مايفعله الأشرار |
Suratıma bu kırıntı yapışmış çünkü kırıntılarda böyle yapar. - Scorch! | Open Subtitles | وهذا الفتات يلتصق بوجهي لأن هذا مايفعله الفتات |
Çünkü dediğiniz gibi normal erkekler böyle yapar. | Open Subtitles | لأنّ، و هذا ماقلته "هذا مايفعله الرجال الطبيعيّون " |
Çünkü babalar kızlarının sevgililerine böyle yapar. | Open Subtitles | لأن هذا مايفعله الآباء مع أصحاب بناتهم |
Yapma. İnsanlar bunu yapar, haksız mıyım? | Open Subtitles | هيّا , هذا مايفعله النّاس أليس كذلك ؟ |
Ve Victor'da bir yerlerde saklanıyor. Genelde bunu yapar. | Open Subtitles | .. و (فكتور) مُختبأ في مكان ما هذا مايفعله بالعاده |
Yapmayın, bütün iyi dostlar bunu yapar.. | Open Subtitles | ... ارجوكِ , هذا مايفعله أفضل الأصدقاء |
Polislerin işi bu. | Open Subtitles | هذا مايفعله رجال الشرطة دائماً |
Çünkü günümüzde insanların bir haberi beğenmeyince yaptığı şey bu. | Open Subtitles | والتزوير ونظريات المؤامرة لأن هذا مايفعله الناس هذه الأيام إن لم تعجبهم القصة |
Kafanı karıştırıyor. Ajanların yaptığı budur. | Open Subtitles | ، إنه يعبث بعقلك . "هذا مايفعله أصحاب "البدلات |
Bir babanın yaptığı da budur. | Open Subtitles | هذا مايفعله الأب |
Vaftiz babalar böyle mi yapıyor? | Open Subtitles | هذا مايفعله الأب الروحي؟ |
- Normal erkekler yapar böyle şeyler. | Open Subtitles | . هذا مايفعله الرجال الطبيعيّون |