Çıkış kağıdını verdim. Willie, söylemeye çalıştığım buydu. Az önce kapıda bir beyefendiyle karşılaştım. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أخبارك به , منذ لحظات "قابلت شخصاً عند البوابة أسمة "داويـد |
Benim de sana anlatmaya çalıştığım buydu. | Open Subtitles | لا , انتظر هذا ما كنت أحاول قوله لك |
Benim yapmaya çalıştığım da buydu. | Open Subtitles | يبدو.. أن هذا ما كنت أحاول القيام به ولكن أنت.. |
Sana söylemeye çalıştığım da buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول ان أخبرك به |
- Benim de ona anlatmaya çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبره به أعلم.. |
Sana anlatmaya çalıştığım da bu, şimdi artık doğru olduğu görüyorum. | Open Subtitles | ..هذا ما كنت أحاول إخبارك والآن أري الحقيقة، أننا كنا مخطئين |
Seni korumak istediğim şey de bu! | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول ان أحميك منه |
Damatlar. Söylemeye çalıştığım buydu. | Open Subtitles | انهم العريسان , هذا ما كنت أحاول قوله |
Aslan saldırmadan önce söylemeye çalıştığım buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول قوله لك قبل هجوم الأسد |
- Sana anlatmaya çalıştığım buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أخبرك به |
Sana söylemeye çalıştığım buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول اخبارك به |
Üst kattayken söylemeye çalıştığım buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول اخبارك به. |
Yapmaya çalıştığım buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول القيام به |
Sana söylemeye çalıştığım da buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول ان أخبرك به |
Sizlere anlatmaya çalıştığım da buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول إخباركم به |
Sana söylemeye çalıştığım da buydu... | Open Subtitles | ... هذا ما كنت أحاول قوله لك |
"Benimde söylemeye çalıştığım şey buydu salak adam!" anlamına geliyor. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول قوله لك" "! أيها الغبيّ |
Benimde açıklamaya çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أن أشرح لك |
Senin anlamanı sağlamaya çalıştığım şey buydu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول أن أجعلك تفهمه. |
Kısacası, bu şeylerle yapmaya çalıştığım da bu ama daha önemlisi, müziğin son 30 yılı da bu şekilde. | TED | باختصار، هذا ما كنت أحاول فعله بتلك الأشياء، لكن الأهم من ذلك، هو ما كانت عليه الموسيقى في الثلاثين سنة الماضية. |
Söylemek istediğim şey de bu. | Open Subtitles | هذا ما كنت أحاول قوله. |