Neden? Çünkü umarım gelirler ve eğer uzaylılar gelecekse, inecekleri yer burası. | TED | لماذا؟ لأن هذا هو المكان الذي إن جاءت الكائنات الفضائية، أتمنى أن تأتي إليه. |
Evet, ait olduğum yer burası. | Open Subtitles | نعم، هذا هو المكان الذي أنتمي إليه، تماما |
Yaşamam gereken yer burası! | Open Subtitles | حسناً ، هذا هو المكان الذي يتوجّب علي العيش فيه. |
Bunu açıklayamam, ama yöneldiği yer orası. O intikam istiyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أشرح لكِ الآن لكن هذا هو المكان الذي تتجه إليه |
Burada sen devreye giriyorsun. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي ستدخل منه. |
Burası benim genç bir adam olarak bestelediğim bazı parçaların ilk defa sahnelendiği yer. | TED | هذا هو المكان الذي عُزِفت فيه ما ألّفته من الموسيقى و أنا شاب. |
Burada mı çizdirecektim yani? | Open Subtitles | إذا هذا هو المكان الذي من المفترض أن أغُتصب فيه بمؤخرتي |
Orası tam vücut boşluğunu açtıkları ve iç organları inceledikleri yer. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تنتشر فتح تجويف الجسم وفحص الأعضاء الداخلية |
Ne yapacağımı bilemiyorum. Eğer gerçekten olmak istediğin yer burasıysa, | Open Subtitles | ولا اعلم مالذي افعله غير ذلك اذا كان هذا هو المكان الذي تريد ان تبقى فيه |
Demek benden saklanmak istediğinde geldiğin yer burası? | Open Subtitles | إذاً هذا هو المكان الذي جئتي اليه لتختبأي مني |
İşte, düşünmek için geldiğim yer burası. | Open Subtitles | لذلك، هذا هو المكان الذي جئت عندما كنت ترغب في التفكير. |
Avcının yemek yediği, uyuduğu ve saçını taradığı yer burası demek. | Open Subtitles | إذا .. هذا هو المكان الذي المبيدة تأكل وتنام و وتسرح شعرها |
Tamam, sen hatırlayamayacak kadar küçüktün ama burası Babaannemizin annemiz öldükten sonra bizi neşelenmemiz için getirdiği yer burası. | Open Subtitles | حسناً، إنكِ أصغر من أن تتذكري، لكنَّ هذا هو المكان الذي أحضرتنا إليه جدَّتنا بعد جنازة والدتي، لتقوم بالترفيه عنّا |
Onları göndereceğim yer burası. Cadde üzerinde pek çok polis olacak. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي سأخرجهم منه، اتصوّر إنه قد يكون هناك جنود على الشارع |
Burası benim yaşadığım yer. Burası benim evim. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي اعيش فيه هذا هو بيتي. |
Öyleyse aptalların takılmaya geldiği yer burası oluyor? | Open Subtitles | إذاً هذا هو المكان الذي يأتي إليه الحمقى ؟ |
Selam, Yönetici tuvaletini kullanmak için giriş kartı alacağım yer burası mı? | Open Subtitles | هل هذا هو المكان الذي أحصل منه على السماح بالتغوط لـ استخدام حمام الرئيس التنفيذي؟ |
Gittikleri yer orası. Yeterince açık mı? | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي يتوجّهون إليه هل هذا واضح بما يكفي لك؟ |
Bebeğin ait olduğu yer orası, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تنتمي إليه الطفلة الآن |
En azından şu ikisi için her şeyin başladığı yer orası. | Open Subtitles | حسنا، هذا هو المكان الذي بدأ فيه كل شيء، هنا، على الأقل لنا، مع هذين. |
Burada sen devreye giriyorsun. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تأتي فيه. |
İntihar notunu öğrendikten sonra soluğu Burada mı aldın? | Open Subtitles | إذاً هذا هو المكان الذي جئت إليه بعد أن تلقيت مذكرة موتها ؟ |
Orası tam koca bulma yeri. Umarım benim kadar şanslı olursunuz. | Open Subtitles | هذا هو المكان الذي تجدن فيه الأزواج أتمنى أن يحالفكن نصف حظي حتى |
Ya Toby'nin, Leila'yı götüreceği yer burasıysa? | Open Subtitles | ماذا لو ماذا لو كان هذا هو المكان الذي يجري توبي لاتخاذ ليلى. |