Haydi ama. Avcı gücü var onda. Nazik davranmanın zamanı değil. | Open Subtitles | هيّا , يا قوم,الفتاة بداخلها قوة المبيدة هذا وقت عصيب |
tüm bunları konuşmak için zor bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا وقت عصيب للتحدث بشأن تلك الأمور. |
tüm bunları konuşmak için zor bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أن هذا وقت عصيب لأتحدث معكِ بشأن هذا |
Biliyoruz zor bir zaman senin için, ki bizim için de öyle, ve bunun için de çok üzgünüm. | Open Subtitles | بكل وضوح هذا وقت عصيب عليك، كما هو علينا جميعا، وآسفة بشأن ذلك. |
Bunun görünmek için çok kötü bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا, اشكركِ أعرف أن هذا وقت عصيب بالنسبة لي لاظهر |
Bunun sizin için çok kötü bir zaman olduğunu biliyorum ama onu geri getirmek için eşinizin cesedini kullanmama izin vermenizi istiyorum. | Open Subtitles | اعرف ان هذا وقت عصيب بالنسبةلكلكن.. انا احتاج ان اسألك ان كان في امكاننا ان نستخدم بقايا زوجك كي تعيدها الينا |
zor bir zaman geçirdiğini biliyorum. Daireni kaybettin, borçların var ve utanç içinde olmalısın. | Open Subtitles | أعلم أن هذا وقت عصيب عليك أن تخسر شقتك وتغرق بالديون |
Siz ve aileniz için çok zor bir zaman olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف ان هذا وقت عصيب لك و لأسرتك |
Bu ben ve ailem için çok zor bir zaman. | Open Subtitles | هذا وقت عصيب جدا علي وعلى عائلتي، |
Senin için zor bir zaman olduğunu anlıyorum ama ben Daniel'ın böyle şeyler yapabilecek biri olduğunu düşünmüyorum. | Open Subtitles | اعلم ان هذا وقت عصيب بالنسبة لكِ, لكن ينبغي ان تعرفي انني لا اعتقد ان (دانيال) قادر على فعل اياً من هذه الأشياء |
- Bu seninle alakalı değil! - Kenzi bu zor bir zaman. | Open Subtitles | هذا لا يتعلق بك كينزي هذا وقت عصيب - |