Her gece aletimi sokuyorum. Bu onu benim yapar. | Open Subtitles | أنا أضع قضيبي بها كل ليلة هذا يجعلها فتاتـي |
Sana söylemiştim, Bu onu rahatsız ediyor. | Open Subtitles | ماما , لقد أخبرتك أن هذا يجعلها غير مستريحة |
Bu onu binlerce kişinin yaşadığı şehrin yöneticisi ve işleticisi yapar. | TED | هذا يجعلها المديرة - والمحركة - لمدينة مكونة من الآلاف. |
Bu durum onu hem tanık hem de muhtemel bir şüpheli yapacaktır. | Open Subtitles | هذا يجعلها شاهده نوعيه ومن المشتيبه بهم ايضا. |
Bu durum onu hem tanık hem de muhtemel bir şüpheli yapacaktır. | Open Subtitles | هذا يجعلها شاهدة عيان .ومن المحتمل جداً مشتبة بها |
Bu onu bir katil veya yaslı bir kadın yapar. | Open Subtitles | لكن هل هذا يجعلها حزينة أم قاتلة |
- Ona benimle konuşmamasını söyledin. Bu onu işe yaramaz kılıyor. | Open Subtitles | -قلتَ لها ألّا تتحدّث، و هذا يجعلها بلا فائدة |
Tamamdır. Bu onu resmen bir cinayet soruşturması yapıyor. | Open Subtitles | حسناً، هذا يجعلها رسمياً جريمة قتل |
- Bu onu daha da seksi yapar. | Open Subtitles | إنها متزوجة هذا يجعلها أكثر إثارة |
Bu onu, önüne gelenle yatan biriymiş gibi gösterse de aslında böyle düşünmüyordum tabii. | Open Subtitles | هذا يجعلها تبدو وكأنها امرأة فاسقة جداً... في الحقيقة، هي لم تكن فاسقة أبداً. |
O halde bence Bu onu daha ürkütücü yapıyor. | Open Subtitles | إذاً فمن وجهة نظري، هذا يجعلها أكثر إثارة للخوف! |
Bu onu neden fahişe yapıyor? | Open Subtitles | الآن، لماذا هذا يجعلها فاسقة؟ |
Bu onu bizden biri yapar. | Open Subtitles | هذا يجعلها من نطاق سلطتنا. |
Bu onu yarı seri katil yapar. | Open Subtitles | هذا يجعلها نصف سفاحة. |
Şayet Bu onu mantıklı bir şekle sokmazsa, eğer... | Open Subtitles | هذا يجعلها بدون معنى، ... |