Bu kapıyı geçmek başkasının iblisine çıplak elle dokunmaktan daha da kötüdür. | Open Subtitles | عبور هذه البوابة اسوأ من لمس شيطان احدهم بيد عارية. |
Ama eğer Bu kapıyı kapatısan, sen bir daha hiçbir şey göremezsin. | Open Subtitles | لكن لو أغلقتي هذه البوابة لن تكوني قادرة على رؤية شيء بعد ذلك |
Sizi temin edebilirim, efendim, fanatik Konsolosluk arazisine bu kapıdan girmedi. | Open Subtitles | أؤكد لك أن المتعصبين لم يدخلوا أرض المفوضية من هذه البوابة |
O geçidi derhal açmalıyız yoksa oradan tek gelecek olan düşman olur. | Open Subtitles | نحن بحاجة للحصول على هذه البوابة مفتوحة مرة أخرى بسرعة أو الشيء الوحيد الذي يأتي من خلال سيكون العدو. |
Bu kapının tepesinde, en az beş-altı tane sahipsiz ceset bulursun. | Open Subtitles | على قمة هذه البوابة ستجد على الأقل خمسة أو ستة جثث |
Bu kapı değişecek. | Open Subtitles | سيتم استبدال هذه البوابة الأسبوع القادم. |
O kapıya ulaşırsanız serbestsiniz, kaderiniz albayın nişancılığına bağlı. | Open Subtitles | ابلغ هذه البوابة فتكون حراً و تكون مادة يمارس عليها سيادة العقيد الرماية |
Şu kapıdan geçince duvarların ötesinde, Kudüs yolu üzerinde bazı... dikkatli ol... bazı ahırlara ve mağaralara rastlayacaksın. | Open Subtitles | انه وقتها كما اخبرتك اذا خرجت من هذه البوابة في طريق اورشليم كن حذرا .. |
Derler ki, Bu kapıyı kutsal kız kardeşlik korurmuş, ve dualarının gücü, lanetlileri yaşayanların işkencelerinden korurmuş. | Open Subtitles | يُفال إن هُناك مجموعة من الراهبات* *. يحرسون هذه البوابة و قوة صلاتهم تبقى شر* *.الملعونيين |
Bu kapıyı açmanızı isteyeceğim. | Open Subtitles | أنا أريد منكما فتح هذه البوابة |
Bu kapıyı açmak zorundasınız. | Open Subtitles | يجب أن تفتحوا هذه البوابة |
Bu kapıyı açman gerek. | Open Subtitles | أريدك أن تفتحي هذه البوابة |
Bu kapıyı yıkmalısınız. | Open Subtitles | يجب ان نهدم هذه البوابة |
bu kapıdan giren virüs bulaşmamış vatandaşların vücutlarına bunu yerleştireceğiz. | Open Subtitles | حينما يعبرُ الناجون من هذه البوابة سوفَ نزرعُ بهم هذه |
Yasalarımızı çiğnemekte ısrar eder ve bu kapıdan geçmek istersen, hayatım pahasına seni durdurmak zorundayım. | Open Subtitles | وإن أصريت على خرق قانوننا ،والمرور من هذه البوابة فلا بد أن أردعك حتى لو خاطرت بحياتي |
- Lütfen. Daha bu sabah bu kapıdan içeri girdim. Ve şimdi de aynı kapıdan çıkıp gideceğim. | Open Subtitles | لقد عبرت مشيا من هذه البوابة صباحا وسأغادر بنفس الطريقه |
Yüzbaşı, O geçidi kapatamazsak, yaptıklarımız hiçbir işe yaramaz. | Open Subtitles | (كابتن)، لا شيء ممّا نفعله سيُجدي نفعاً لو لم نغلق هذه البوابة. |
O geçidi açmak beni tüketti. | Open Subtitles | افتحوا هذه البوابة واخرجوني |
Çünkü Bu kapının sadece özel belgeleri olan hükümet çalışanlarına açıldığını herkes biliyor. | Open Subtitles | لأن الجميع يعرفون أن هذه البوابة تفتح للموظفين الحكوميين والمواطنين ذوي الترخيصات الـخـاصـة. |
Bu kapının direkt dışarı açılıp açılmadığını nereden bileceğiz. | Open Subtitles | أنى لنا أن نعرف أن هذه البوابة لا تؤدي بنا مرة أخرى إلى الخارج |
Artık biliyorsun ki Bu kapı zil çalınca kapanıyor ve okul bitene kadar açılmıyor. | Open Subtitles | إذن حسبما ترى من الآن فصاعداً ستغلق هذه البوابة مع رنين الجرس ولن تفتح إلا مع إنتهاء الدراسة |
O kapıya dokunursanız hepinizi gebertiriz. | Open Subtitles | سوف نقتلكم جميعاً إذا لمستم هذه البوابة. |
Şu kapıdan geçin, koridordan inin, sağa dönün, 30 feet kadar yürüyün. | Open Subtitles | أذهب مباشرةً عبر هذه البوابة, أسفل الصالة,إنعطف يميناً, ستجد هزة خفيفة, بعد حوالي ثلاثين قدم.إنعطف يساراً. |