Öyleyse, 342 numaralı odayı bana vermemeniz için bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | فى هذه الحالة لا ارى سببا لعدم حصولى على هذه الغرفة |
Öyleyse, kurban mı mücrim mi hala bir şey söyleyemiyorum. | Open Subtitles | في هذه الحالة لا أستطيع الجزم هل هي ضحية ، أم مجرمة |
Büyük olasılıkla cerrahi bir rahatsızlık değildir. Öyleyse birini çağırırım. | Open Subtitles | ربّما هذه الحالة لا تستدعي تدخّلاً جراحياً سوف أراسل أطلب أحد ما لو إستدعى الأمر ذلك |
Bu konuda kıyaslanacak bir hayvan da yok, çünkü iki ayak üzerinde yürüyen tek hayvan biziz. | TED | في هذه الحالة لا يوجد حيوان اخر ليقارن به لاننا الحيوانات الوحيدة التي تمشي على قدمين |
Artık Bu kuşatma sona ermeli. | Open Subtitles | هذه الحالة لا يجب أن نسمح لها بالاستمرار |
Öyleyse bekleyemeyiz. | Open Subtitles | في هذه الحالة لا ينبغي ان ننتظر |
Pekâlâ, madem durum böyle, hallederiz Öyleyse. | Open Subtitles | حسنّ في هذه الحالة لا بأس |
Öyleyse soldakine ihtiyacın yok demektir! | Open Subtitles | في هذه الحالة لا تحتاج الذي على اليسار! |
- Öyleyse bilmiyorum. | Open Subtitles | - في هذه الحالة لا أعلم |
Bu ilgini çeker mi bilemiyorum. | Open Subtitles | حسنا ,في هذه الحالة لا اعلم ان كنت ستهتم بهذا |
Bu olayın uzaylılarla bir ilgisi olmayabilir. | Open Subtitles | هذه الحالة لا يحتمل أن يكون عندها أيّة علاقة مع الأجانب. |
İki dünya bir araya gelse Bu kenti bir daha eski hâline getiremeyiz. | Open Subtitles | هذا هو السبب أنه فى هذه الحالة لا يستطيع أحد تعليل ما يحدث أو أن يجدوا نهاية منطقية |
Bu süreci durdurmak için yapacağınız herşey faydasız. | Open Subtitles | القوة العسكرية في هذه الحالة لا فائدة منها |
İnsanlar Bu durumdayken gerçekle hayal arasındaki farkı ayıramazlar ve suçluluk duygusuna bağlı olarak da Bu evhamları yaratırlar. | Open Subtitles | الناس بمثل هذه الحالة لا يمكنهم التمييز بين الحيال والحقيقة وتختلط معهم مشاعر الذنب |