Onları bir kaç blok kovaladım ama bu köşede kaybettim. | Open Subtitles | ،لقد طاردتهم حتى عدة مبان لكنني أضعتهم حول هذه الزاوية |
bu köşede... | Open Subtitles | في هذه الزاوية .. يزن 175 رطلاً الذي لا يقهر |
Bu açı, ilkinden biraz daha küçük olacaktı. | Open Subtitles | هذه الزاوية أصغر قليلاً من الزاوية الأولى |
isteyerek bu açıyla iniş yapan hiçbir şey görmedim ben henüz. | Open Subtitles | أنا لم أر أي شيء الأرض عمدا في هذه الزاوية. |
İnsanları onlardan kurtarmakla o kadar meşguldüm ki hiç bu açıdan bakmamıştım. | Open Subtitles | أظنني كنت مشغولاً بإنقاذ الناس منهم، ولم أنظر للأمور من هذه الزاوية. |
Tek açı bu mu? | Open Subtitles | هذه الزاوية الوحيدة المتوافرة؟ |
bu köşede, meydan okuyan, 79 kilo ile, | Open Subtitles | في هذه الزاوية ، المتحدي الطول 158 وربع أرطال |
bu köşede, Tebeşir çağının en büyük balığı olan, 7 metre uzunluğundaki köpek balığı vardır. | Open Subtitles | ، في هذه الزاوية أكبر أسماك العصر الطباشيري قِرش بطُول 23 قدم |
bu köşede edepsiz, rezil buzdolabının altında yaşayan... | Open Subtitles | في هذه الزاوية إنه مقرف ، إنه وسخ يعيش تحت الثلاجة |
Ve bu köşede de haşere kontrolünde usta böcekleri bir plan dahilinde kutulayan adam... | Open Subtitles | وفي هذه الزاوية إنه الأفضل في السيطرة على الحشرات الرجل صاحب خطة وضع الحشرة في العلبة |
Ve bu köşede, 59 kilo ağırlığında Yumurtalık Barbarı Tüm Zamanların En Büyük Canavarı ellerimizi Quahog'un dövüşçüsü için birleştirelim Lois Griffin! | Open Subtitles | وفي هذه الزاوية, تزن 130 باوند انها الهمجية وثدي في كل الأوقات |
Bu açı yardımcı olabilir. | Open Subtitles | هذه الزاوية قد تساعد |
Bu açı. Kesinlikle Bu açı. | Open Subtitles | هذه الزاوية بالتمام.. |
Bu açı dikkate alındığında suçun sağ elle işlendiği anlaşılıyor. | Open Subtitles | لديك شخص يميني من هذه الزاوية |
Odanın bir ucunudan diğerine emekleyerek geldiniz, bu açıyla herifi vurdunuz sonra da aynı şekilde geri döndünüz. | Open Subtitles | زحفت إلى هذا الجانب من الغرفة كلياً وأطلقت النار على هذا الرجل من هذه الزاوية ثم عدت للخلف هنا كلياً وشققت حلق المرأة؟ |
Düşüp, kafasını sehpaya vurduysa... bu açıyla... bu kırılmış omurları açıklayabilir. | Open Subtitles | وضربت رأسها على طاولة القهوة في هذه الزاوية... يمكن بهذا حساب الفقرات المكسورة |
Ama burada, başının arkasına dönüğüm-- ki sorun değil bazı zamanlar bu açıyla görmekten zevk alırım. | Open Subtitles | لكن هنا ،أنا أواجه مؤخرة رأسك-وهذا لا بأس به بالتأكيد هناك العديد من المرات سأستمتع فيها برؤيته من هذه الزاوية |
- bu açıdan belli olmuyor. | Open Subtitles | من هو؟ أنت لا تستطيع الإخبار من هذه الزاوية. |
Evet, bu. Doğru açı bu. | Open Subtitles | أجل، هذه الزاوية الصائبة. |
bu köşeyi döneceğiz. | Open Subtitles | نحن سنذهب حول المكان في هذه الزاوية الصغيرة |
Şu köşeyi döndüğümde evim her zamanki gibi karşımda olacak! | Open Subtitles | بمجرد أن أعبر هذه الزاوية سيكون منزلنا هناك كما هو دائماً |
Arabayı nereye park edeceğimi bilemedim. Hemen şu köşeye bıraktım. | Open Subtitles | أنا لم أكن أعرف مكان الحديقة انا فقط كنت حول هذه الزاوية |