O zaman Bu zincir bana yıpranmış olarak dönen tek şey değil. | Open Subtitles | اذا لا أظن أن هذه السلسلة هي الوحيدة التي عادت الي مشوهه |
Bu zincir bize bu yangının çok önemli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | كما ترى,هذه السلسلة تشير لنا ان هذا الحريق هو المهم |
Bu seride sanatçı, kalıp yargı ve klişelerin sınırlarını zorluyor. | TED | في هذه السلسلة تحديداً، يقوم الفنان حقاً بدفع الحدود بعيدًا عن النمطية والابتذال. |
Hassan Hajjaj arkadaşım ve ona inanılmaz hayranlık duyuyorum, ama Bu seri, Müslüman bir kadın olarak bana doğrudan hitap ediyor. | TED | حسن حجاج صديقي، وبصراحة، أنا أقدره جداً، ولكن هذه السلسلة تُخاطبني بشكل مباشر كامرأة مسلمة. |
Bu dizide, insanlar bize vücudun sürekli değişen hikayesinin ne anlama geldiğini anlatacaklardır. | Open Subtitles | وفي هذه السلسلة ، الناس هم الذين سيخبروننا عنحقيقةهذهالتغييراتوماذاتعني. |
Örneğin sıçan, bu zincire rahatlıkla tırmanabilir. | Open Subtitles | الجرذ على سبيل الفرض يمكنه تسلق هذه السلسلة بيسر، لكن فقط |
Ve bu seriler için çalışan genetikçiler, hangi yolla olursa olsun Afrika dışına bu sıçramayı yapmış kaç kişi olduğunu tahmin etmeyi başardılar. | Open Subtitles | علماء الوراثة الذين يعملون مع هذه السلسلة استطاعوا تقدير عدد الذين استطاعوا الهجرة من أفريقيا بأي مسار اتخذوه |
Serinin bu bölümünde, bu hikayeyi anlatmak istiyorum; çünkü nihayetinde biz de evrenin bir parçasıyız. | Open Subtitles | اريد في هذه السلسلة أن اروي تلك الحكاية، لأننا وبشكل أساسي جزء من هذا الكون، لذلك فإن حكايته هي في الحقيقة حكايتنا |
Bu zincir sizi chakra noktalarınıza giriyor. | Open Subtitles | لقد توغلت هذه السلسلة بنقاط التشاكرا خاصتيكما |
Hey, şoför... Bu zincir beni tutar mı sanıyorsun? | Open Subtitles | أنتَ أيُّها السائق، أتظنّ هذه السلسلة قادرة على أن تقيّدني؟ |
Bu zincir bedenini delip kalbini ezecek. | Open Subtitles | ستغرس هذه السلسلة في قلبك .وستقوم بسحقه |
Bu seride bunun sebep olduğu bazı değişikliklere şahit olmuştuk. | Open Subtitles | في هذه السلسلة عاينتُ بعض التغيّرات المضرّة. |
Ayrıca Bu seride bilimin mantık ve duygularla şekillendiği kadar o zamanki dünyanın hengamesince de şekillendiğini gösterdim. | Open Subtitles | و في هذه السلسلة قد بينت أن العلم أيضاً شكله العقل مع العاطفة جانباً إلي جنب مع الاضطرابات التي تحدث في العالم |
Bu seri, daha önce görülmemiş şekliyle yırtıcıların avlarını yakalamak için kullandığı sıradışı taktikleri açığa çıkaracak. | Open Subtitles | هذه السلسلة ستكشف بشكل غير مسبوق التنوّع المذهل في أساليب صيد المفترسين لطرائدهم |
Bu dizide altı kritik zamanın hikayesi anlatıyor o bu imparatorluğu biçimlendirdi. | Open Subtitles | هذه السلسلة تحكي قصّة اللحظات الحرجة الستّ التي شكّلت تلك الإمبراطوريّة. |
Ve sanırım bu zincire bağIıydı. | Open Subtitles | وأنا أعتقد أن هذه السلسلة متصلة |
Her iki tarafa özel olarak yapılmış alanlardaki mikro dünyayı görülmemiş bir titizlikle incelemek için bu seriler gelişmiş 3D kamera teknolojisini kullanıyor. | Open Subtitles | هذه السلسلة تستخدم تصوير متطور ثلاثي الابعاد لدراسة العالم المجهري بتفصيل مِثالي في كلٍّ من موقع التصوير وفي بيئات مُعدَّة بصورة خاصة |
Serinin bu bölümünde, bu hikayeyi anlatmak istiyorum; çünkü nihayetinde biz de evrenin bir parçasıyız. | Open Subtitles | اريد في هذه السلسلة ان اروي هذه القصة لأننا - وبشكل اساسي - جزء من هذا الكون |
şu zinciri sizin için yaptım. | Open Subtitles | لقد صنعت هذه السلسلة من اجلك |
Seni düşüren çocuğun tasması değil koca götün ve erkeksi bacakların olur. | Open Subtitles | لا تستطيع هذه السلسلة ان تخيف رجل قوي مثلك |
Bu arada, bu serinin her zaman protesto eden, olayları yansıtan ve kararlı bir ruhu var. | TED | في غضون ذلك، من البداية، هذه السلسلة بها احتجاج، انعكاس وروح لا هوادة فيها. |
Okulumda öğrenci ve öğretmen olan 17 kişi öldü, bu zincirdeki hiç kimse sorumluluğu üstüne almayacak. | TED | ولذلك عندما توفّى 17 طالبًا وعضوًا بهيئة التدريس من مدرستي، فلن يتحمل أحد من هذه السلسلة المسؤولية. |