"هذه الصفقة" - Traduction Arabe en Turc

    • bu anlaşmayı
        
    • bu anlaşma
        
    • Bu anlaşmadan
        
    • Bu anlaşmanın
        
    • bu iş
        
    • bir anlaşma
        
    • Bu anlaşmaya
        
    • anlaşma bu
        
    • bir iş
        
    • bu işi
        
    • bu satışa
        
    • bu satışı
        
    • O anlaşmayı
        
    Biz bu anlaşmayı kampanya sırasında ABD ile hazırladık. Daha ikna edici oldu. Open Subtitles نحن مقتنعون أنه تمت صياغة هذه الصفقة مع الولايات المتحدة خلال الحملة الانتخابية
    bu anlaşmayı bir an önce onaylamalıyız. Open Subtitles يجب أن نصدّق هذه الصفقة في أقرب وقت ممكن
    bu anlaşma beni eğlence sektöründeki en büyük ajansın başkanı yapacak. Open Subtitles هذه الصفقة ستضعني على عرش أكبر وكالة في سائر قطاع الترفيه
    Bu anlaşmadan dört milyon dolar kazanacağız. Dört. Open Subtitles من المفترض ان اربح في هذه الصفقة اربع ملايين دولار , اربعه
    Bu anlaşmanın güzel yanı aşırı şişkin emeklilik fonu. Gekko oradan yetmiş milyon dolar kazanacak. Open Subtitles الجميل في هذه الصفقة هو تمويـل الراتب التقـاعدي
    Ben açıkçası bu iş nasıl olacak bunu kestiremiyorum. Open Subtitles بصراحة لا اعرف كيف ستسير هذه الصفقة, هل تعلم؟
    Hayır Wade, bu anlaşmayı size, bana para vermeniz için getirmiştim. Open Subtitles كلا ، لكن يا وايد أحضرت لك هذه الصفقة كي تقرضني المال لأوظفه فيها ، إنها صفقتي
    Güvence mi istiyorsun? bu anlaşmayı senin yüzünden kaybedersem, seni öldüreceğimden emin olabilirsin. Open Subtitles اسمع، تأكد من أني سأقتلك إن خسرت هذه الصفقة بسببك
    bu anlaşmayı bozmaktansa iki kök dişinin ağrımasını yeğlersin. Open Subtitles كلا، ولكننى أفضل الوجع فى ضرسين للعقل على أن أفوت هذه الصفقة ؟
    Hâlâ bu anlaşmayı yapabiliriz. Kardeşinin milyar dolarların üzerine işemesine izin verme. Open Subtitles مازال يمكننا عقد هذه الصفقة لا تدع أخيك يضيع مليار دولار
    bu anlaşmayı ben hazırladım böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. Open Subtitles لقد اعددت هذه الصفقة حتى تتمكن حكومتى من تدمير الفيروس
    bu anlaşmayı ben hazırladım böylece hükümetim virüsü kontrol altına alıp yok edebilecek. Open Subtitles لقد أعددت هذه الصفقة حتى تتحكم حكومتى فى الفيروس وتدمره
    Rahat bir yere otur istersen. bu anlaşma yarın yapılacak. Open Subtitles لعلّكَ عليكَ أن ترتاح هذه الصفقة ستتم غداً، إنّها ستحدث
    bu anlaşma bittiği zaman 15 milyon dolarlık ödeme günüm gelmiş olacak. Open Subtitles سأحصل على 15 مليون دولار عندما تتم هذه الصفقة
    Sırf bu anlaşma için şehre geldim, iyi geçse çok sevinicem. Open Subtitles اقد جئت الى المدينة لأتمام هذه الصفقة لذا اتمنى ان تكون جيدة
    Bak, beni Bu anlaşmadan çıkarmaya hakkın yok. Open Subtitles حسنا .. ليس لديك الحق لتخرجيني من هذه الصفقة
    Konu şu ki, Bu anlaşmadan ne kadar para kazanacağın hiç bir önemi yok. Open Subtitles المهم , هو كمية المال التي سأجنيها من هذه الصفقة
    Bu anlaşmanın güzelliği şişkin emekli maaşı fonu. Open Subtitles الجميل في هذه الصفقة هو تمويـل الراتب التقـاعدي
    Ama eğer Bu anlaşmanın yapılmasını istiyorsan gitmemiz gerekiyor. Open Subtitles لكن اذا كنت تريد أن تحدث هذه الصفقة, فيجب أن نذهب الآن
    bu iş bozulursa, mahvolurum. Open Subtitles أَنا مرهون إلى هايني إذا ذهبت هذه الصفقة جنوباً، أَنا دمرت أنا سأفقد الملايين
    Milyonlarca dolarlık bir anlaşma. Hiçbir şeyin şansa bırakılmaması gerekiyor. Open Subtitles هذه الصفقة مربحة جدا يجب أن لا تترك شيئا للصدفة
    Bu anlaşmaya 16 milyon $ yatırdım, geri vereceğimi mi sanıyorsun? Open Subtitles وضعت 16 مليون في هذه الصفقة تعتقد بأنني سأعيده ؟
    Size vereceği bilgileri düşünürsek oldukça makul bir anlaşma bu. Open Subtitles بما قد سيعترف به، هذه الصفقة عادلة للغاية.
    Vay, Burt. Bence bu çok daha kârlı bir iş olmuş. Open Subtitles وااااو، بيرت، أعتقد أنك حصلت على نهاية أفضل في هذه الصفقة.
    Osaka'ya gidip bu işi halledersem... şirketin kontrolü size geçecekti. Open Subtitles .. إذا ذهبت لأوساكا و أتممت هذه الصفقة ستسيطر على الشركة
    Biliyor musun, bu satışa dahil olduğumu dahi bilmiyordum. Open Subtitles أنني لم أكن أعلم حتى أنني متورط في هذه الصفقة
    Ve sizi temin ederim Salı günü Başkan seçildiğimde bu satışı iptal edeceğim. Open Subtitles أنني لن أسمح بحصول هذه الصفقة عندما أنتخب عمدة في يوم الثلاثاء أنني لن أسمح بحصول هذه الصفقة عندما أنتخب عمدة في يوم الثلاثاء
    Dava göz önüne alındığında, savcı O anlaşmayı teklif etmek zorunda kaldı. Open Subtitles بالنظر إلى المعطيات في هذه الحالة شعر مكتب المدعي العام بأنه يجب عليه أن يقدم هذه الصفقة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus