"هذه الفترة" - Traduction Arabe en Turc

• Bu süre
• bu dönem
• bu zaman
• uzun
• bu dönemde
• zamandır
• bu kadar
• bu zamana
• Bunca zaman
• bu döneminde

Bu süre içinde 12 bine yakın köpekbalığı katledildi. Achill Adası'ndaki Keem Koyu'nun ucundan saldıkları manila keneviri halatıyla hepsini öldürdüler.
وقتلوا حوالي 12,000 سمكة قرش في هذه الفترة فقط عن طريق اوتار حبال مانيلا حرفياً قبالة شاطئ كيم في جزيرة اّشيل

Önemli bir çevresel değişim olması için 10.000 sene geçmesi gerekebilirdi, Bu süre boyunca yeni bir davranış şekli gelişebilirdi.
يمكنها أخذ 10 ألاف سنة ليكون هناك تغير بيئي ملحوظ، وخلال هذه الفترة من الزمن تكون قد طورت سلوكا جديدا.

bu dönem içerisinden bizim güneş sistemimiz de şekillenmeye başlıyor.
وفي مكان ما في هذه الفترة يبدأ نظامنا الشمسي في التكون.

Bütün bu zaman boyunca beni Ghost'tan intikam almak için kullandığın?
هل كُنت تستخدمنى طوال هذه الفترة لتحصل على إنتقامك من جوست

Gideli uzun zaman oldu ama birkaç hafta sonra dönecek.
إنه بعيد في هذه الفترة لكنه سيعود بعد عدة أسابيع

bu dönemde, piyasada pek çok çılgın şeyler gördüm ve bu manyaklıkların ticaretini yaptım.
وخلال هذه الفترة شهدت اشياء جنونية في سوق العمل. وقمت بعمليات تجارية بهوس.

İşte bu yüzden Kaldo onca zamandır Eclair'in ona taşı getirmesini bekledi.
لهذا قال كالدو بأنه ينتظر إكلريا طوال هذه الفترة لإحضار الحجر له

Bebek sahibi olmak için bu kadar beklemeseydim, o isim benim olabilirdi.
إذا لم أنتظر كل هذه الفترة لأنجب طفلاً لكنت أخذت الأسم قبلها

Tatlı bir adamsın Hal, bu zamana kadar da bu yüzden kaldın zaten.
انت رجل لطيف جداً يا هال ولهذا السبب انت تعلقت طول هذه الفترة

Bunca zaman, beni aldattığını fark etmediğim için kendime kızgındım.
طول هذه الفترة كنت غاضبة على نفسي لفكرة النوم مع ذلك الغبي الغشاش

Hayatının bu döneminde yolunu çizme çabasındadır.
في محاولة لتسليط بعض الضوء على هذه الفترة من حياته

Kendilerini gösterebilir ya da göstermezler ama Bu süre içinde sizi öldürebilir.
تستطيع إظهار نفسها او إخفائها ولكن خلال هذه الفترة.. تستطيع بها القتل

Bu süre boyunca neredeyse her şeyi yedim ve yenilmesini tavsiye ettim.
خلال هذه الفترة أكلت ونصحت بأكل أطعمة في كل شئ.

Bu süre zarfında, gülenler, yıkananlar, anne babası ya da çocuklarıyla yemek yiyenler ve cinsel ilişkiye girenler idama mahkum edileceklerdir.
خلال هذه الفترة كل من يضحك أو يستحم ، اويتعشى مع الآباء والأمهات والأطفال... ... أو جامع سيصدر الحكم عليه بالإعدام.

Ama Bu süre içinde nezaket, onur ve saygınlık gördüm.
ولكن في هذه الفترة رأيت الإحترام والشرف والوقار

Ve, gördüğünüz gibi, bu dönem benim çocukluğumla çakıştı.
و كما ترون، تزامنت هذه الفترة مع فترة طفولتي

Bu hiç de bilimsel kaygı taşımayanlara rağmen -- veya belki de bunlar yüzünden bu dönem aynı zamanda TB'yi tedavi etmek için ilk harekete geçenleri gösterdi.
وذلك بسبب قلة المخاوف العلمية تميزت هذه الفترة أيضًا بالخطوات الأولى نحو علاج السل.

bu zaman çerçevesinde ve Küresel Terör Savaşı'nda 5.440 aktif görevli asker çatışmada öldü.
خلال هذه الفترة وفترة الحرب العالمية على الإرهاب، قُتل 5440 فرد أثناء فترة خدمته.

Modern bilim diye bildiğimiz şey bu, tamammı, bu zaman dilimi içinde.
ما يُعرف بالعلم الحديث كان فى هذه الفترة

bu kadar uzun süre dikkatini çektiği için çok kötü biri olmalı.
لا بد إنه كان شخص فظيع لكي يحظى بإهتمامك كل هذه الفترة.

O çok iyi ve sana bu dönemde yardımcı olabilir
هي جيدة جداً انها ستساعدك أثناء هذه الفترة

bu kadar zamandır nasıl hissettiğinizi bilmediğimi fark ettiğim için üzüldüm.
فكرت فحسب انه انه لم اعرف مشاعركم حقا طوال هذه الفترة

Problem şu ki, bu kadar kısa zamanda nakil yapmamız çok zor.
المشكلة أننا لا نستطيع القيام بزراعة كبد في مثل هذه الفترة القصيرة

bu zamana kadar nasıl dayandım hiçbir fikrim yok.
لا أعلم كيف تمكنت من العيش كل هذه الفترة في حياتي

Bunca zaman, karşı koymaya çalıştım.
, طوال هذه الفترة كنت أحاول أن أقاوم الأمر

Evet, ama yılın bu döneminde dikkat etmem gerek.
نعم، لكن عليّ أن أكون حذرة هذه الفترة من السنة.