Bana bu şansı vermem için yalvardı ve sen beni buna ikna ettin. | Open Subtitles | لقد تحايل علي من اجل هذه الفرصه, وانت اقنعتني بهذا.. لاعطائه له. |
En yüksek puanı tutturmak üzereydim, şimdi bu şansı kaçırdım, senin sayende. | Open Subtitles | انا كنت على وشك ان احصل على نتيجه عاليه فقدت هذه الفرصه بسببك |
Bana bu şansı verdi ve ben de kullanmaya kararlıyım. | Open Subtitles | لقد منحني هذه الفرصه و أنا مصمم علي استثمارها |
bu fırsatı kullanacağız ve ona saygı duyarak bunu ödeyeceğiz | Open Subtitles | لابد ان ننتهز هذه الفرصه للعوده و الصلاه احترام له |
Eğer ölürse Afganlar ve Özbekler bu fırsatı kaçırmazlar. | Open Subtitles | وإذا لم ينجو فسينتهز الأفغان والأوزبك هذه الفرصه |
Ordu ve aileler icin yaptıklarınızdan ötürü tesekkür fırsatını kacırsam evdekilerin yüzüne bakamazdım. | Open Subtitles | لن أكون قادره على العوده لمسقط رأسي لو أضعت هذه الفرصه لشكرك لكل ما فعلته من أجل رجال وسيدات الجيش وعائلاتهم |
bu şansı kullanmalıyım. Neye mal olursa olsun. | Open Subtitles | يجب أن أستغل هذه الفرصه بغض النظر عن ما يكلفني |
Eğer bu şansı kaçırırsam, kendimi asla affetmem. | Open Subtitles | لوفاتتنا هذه الفرصه لن اكون قادره على مسامحة نفسي |
Ona bu şansı tanımak istiyorum. | Open Subtitles | إنى أريد أن أوفر لها هذه الفرصه. |
Bana bu şansı verirseniz aklınızı başınızdan alırım. Bunu söylememi kız kardeşim önermişti. | Open Subtitles | واذا منحتني هذه الفرصه اعلم اني سئذهلك |
Size bu şansı verebilecek güce sahibim. | Open Subtitles | ولدى السلطه فى أعطائك هذه الفرصه. |
Sana bu şansı veriyorum. Kabul et. | Open Subtitles | أنا أعطيكِ هذه الفرصه فخذيها |
Bana bu şansı vermen gerekir. | Open Subtitles | واريدك انت تعطيني هذه الفرصه |
Yani, benimle bu fırsatı yakalamak için kaç kızın can attığını biliyor musun? | Open Subtitles | هل تعلمين عدد الفتيات الاتي يحلمن للحصول على هذه الفرصه ؟ |
Karşına çıktı işte ama sen bu fırsatı değerlendirmekte kararsız görünüyorsun. | Open Subtitles | وها هو، يبدو بأنك متردد في إغتنام هذه الفرصه |
Neyse , ben bekliyorum bu fırsatı almak istiyorum size tekrar özür dilemek . | Open Subtitles | و على اى حالة انا اريد ان انتهز هذه الفرصه لاقدم لكى اعتزارى مره اخرى |
Söz, sana bu fırsatı vereceğim ama söyleyecekleri karşısında senin de hazırlıklı olman gerek. | Open Subtitles | سوف أمنحك هذه الفرصه أعدك ولكن عليك أن تحضر نفسك لما ستقوله |
Aslında,bu Mary'nin kararı, ama Catherine de başarısızlığımı görmek şansı için bu fırsatı bana seve seve verirdi. | Open Subtitles | حسنآ,في الواقع كان قرار ماري وايضآ انا متأكده بأن كاثرين ستكون سعيده بمنحي هذه الفرصه |
bu fırsatı kullan, Cleveland. | Open Subtitles | خذ هذه الفرصه وانتهزها, كليفليند |
# Bugün ülkemizin karşılaştığı sorunların bazıları hakkında... # #... sizinle yakaladığım konuşma fırsatını değerlendirmek istiyorum. # | Open Subtitles | أود أن أستغل هذه الفرصه للتحدث معكم عن بعض التحديات التي تواجهها بلادنا هذه الأيام |