bu güçler kontrol edilmezse, sınırlanmazsa bundan sadece tehlike doğacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | , هذه القدرات غير محكومة أو مقيدة أرى الخطر في هذا |
bu güçler birer hediye. Masumları korumak ve sonunda | Open Subtitles | هذه القدرات نِعَمٌ علينا، نِعَمٌ أُعطِيَت إلينا للحماية |
Bu yetenekler 5 yaşında görülmeye başlanır. | Open Subtitles | هذه القدرات كلّ في الدليل بحدود بعمر خمسة سنوات. |
Bu güçleri uygunca kullanmalı ve suiistimal etmemeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا استخدام هذه القدرات بشكل مناسب وليس للتعدي من أجل مصالح شخصية |
Simon ve Binet, Bu yeteneklerin her birini ölçmek için sınama dizisi tasarladılar ve sonuçları da tek bir puanda birleştirdiler. | TED | صمّم سيمون وبينيه مجموعة من الاختبارات لقياس كل واحدة من هذه القدرات ودمج النتائج في درجة واحدة. |
Ama bu yeteneklere sahip olunca, bazı insanlar kendilerini Tanrı olarak görmeye yelteniyor. | Open Subtitles | , لكن مع هذه القدرات بعض الناس يظنون أنفسهم عظماء |
Promisin iğnesi bu yetenekleri almaya cesaret eden herkese açık hale getirdi. | Open Subtitles | جرعه البرومايسن جعلت هذه القدرات متاحه لاى شخص عنده الشجاعه ان ياخدها |
Hep bu güçler yüzünden oğlum. | Open Subtitles | انها هذه القدرات, يارجل لا يهم مالذي تفعله |
Bugün daha hızlı ve daha kuvvetli olabiliriz ama ya bu güçler bizi yavaş yavaş zayıflatıyorsa? | Open Subtitles | ولكن ماذا إن كانت هذه القدرات تضعفنا ببطء؟ |
Sorusuna cevap vermedim çünkü bu güçler konusunda ona, sana güvendiğim kadar güvenmiyorum. | Open Subtitles | لم أجب سؤاله لأنني لا أثق بامتلاكه هذه القدرات كما أثق بك |
Sorusuna cevap vermedim çünkü bu güçler konusunda ona, sana güvendiğim kadar güvenmiyorum. | Open Subtitles | لم أجب سؤاله لأنني لا أثق بامتلاكه هذه القدرات كما أثق بك |
Bu yetenekler için değmez. | Open Subtitles | هذه القدرات ، اللتى لا تساوى شيئا لقد حولتنى إلى شخص أخر تماما. |
Tüm Bu yetenekler tek bir yerden geliyor bilim adamlarımızın Sıfır Numaralı Gezegen adını verdiği öteki boyut. | Open Subtitles | كل هذه القدرات تأتي من مكان واحد بعد آخر اطلقوا عليه علمائنا الكوكب صفر |
Bütün Bu yetenekler tek bir yerden geliyor. | Open Subtitles | كل هذه القدرات تأتي من مكان واحد |
Onca zamandan sonra, Bu güçleri ortadan kaldırabileceğime dair en ufak bir şey bulamadım. | Open Subtitles | , بعد كل هذا الوقت لم أجد شيئاً يمكنه أن يجعلني أظن أنه يمكنني محي هذه القدرات |
Bu güçleri kontrol etmenin bir yolunu bulacağız. | Open Subtitles | سنجد طريقة للتحكم في هذه القدرات |
Bu güçleri olan bir ben varım sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنني الوحيد الذي يمتلك هذه القدرات |
Bu yeteneklerin var olmasına sadece bir denekte yer aldığı sürece izin verilecek. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي يسمح لكلّ هذه القدرات للتواجد في مادة واحدة |
Doğru olarak büyütüldüklerinde Bu yeteneklerin yükselebileceğini artabileceğini ve zamanla deneklerinin buradan oraya gidebileceklerini teori etti. | Open Subtitles | نعم. نظّر أنه مع الرعاية الملائمة، يمكن تنمية هذه القدرات وتقويتها. وأنه في حينه، سيستطيع الخاضعون للتجربة السفر من هنا إلى هناك. |
Bu yeteneklerin olduğu sürece tehlikedesin. | Open Subtitles | -لا يمكنها طالما تملكين هذه القدرات ستكونين في خطر. |
bu yeteneklere sahip olmak, insanın huzurunu kaçırıyor olmalı. | Open Subtitles | . . أتصور أنه من المزعج الحصول على مثل هذه القدرات |
Sakin ol, Clark. Sen bu yetenekleri her gün kullanıyorsun. | Open Subtitles | إهدأ يا (كلارك)، عشت مع هذه القدرات كل يوم |
Tüm o güçlere sahip olduğun için istediğini yapabilirsin sanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تظن لإمتلاكك هذه القدرات أنك ستنفذ ماتريده دائماً |
Sırf bu güçlerin var diye bu, Killer Frost'a dönüşeceksin demek olmuyor. | Open Subtitles | امتلاكك هذه القدرات لا يعني تحولك لـ (كيلر فروست) |