Uzun zaman önce kurucular, bu harika şehrimizi kurmadan önce Bu kelime tamamen anlamsızdı, hayal kadar boş bir idealdi. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد. قبل أن يأسس المؤسسون لنا هذه المدينة العظيمة. هذه الكلمة كانت بدون معنى، نموذجًا لحلم بعيد المنال. |
insan biçimcilik. Tarihsel olarak bakarsak Bu kelime hayvanların duygularını anlama konusunda caydırıcı oldu. | TED | هذه الكلمة هي التجسيد، وقد كانت عائقًا تاريخيًا كبيرًا أمام الاعتراف بمشاعر الحيوانات. |
Bana göre bunu sebebi, Bu kelimenin çok erdemli, çok önemli ve çok da sıkıcı bir şeyi sembolize etmesi. | TED | باعتقادي هذه الكلمة تدل على شيء معين قوي جدا، مهم جدا، وممل جدا. |
O kelimeden nefret ediyorum. İğreniyorum. Beni içten içe öldürüyor. | Open Subtitles | أكره هذه الكلمة, وأشمئز منها تجعلني أشعر بالموت في داخلي |
Bana bir kelime verin, o kelimeyi alıp... içinde O kelimenin yer aldığı bir şiir yazayım. | Open Subtitles | نعم ، ستخبروني بالكلمة وسأكتب لكم قصيدة تحوي هذه الكلمة |
Biliyorum bazı insanlar bu kelimeyi çok sevdikleri kişileri tarif etmek için kullanıyor. | Open Subtitles | أعرف أن بعض الناس يستخدمون هذه الكلمة كثيرا ليصفوا لماذا يحبون شخصا آخر. |
Geçen hafta çapraz bulmacada beni iki saat uğraştırmasa hayatta haberim olmazdı Bu kelimeden. | Open Subtitles | لم أكن لأعرف هذه الكلمة إن لم تعذبني بالكلمات المتقاطعة الأسبوع الماضي |
Tesadüfen güzel oldu. Aradığım kelime bu muydu? Ben-- | Open Subtitles | هل هذه الكلمة التي أبحث عنها ؟ أتمنى أنه بإمكاني البقاء والحديث |
Ne de güzel bir kelime, ama polis değilim artık. | Open Subtitles | يسعدني دائماً سماع هذه الكلمة لكنني لم أعد نائباً الآن |
bu kelimeyi bilmiyor olabilirsiniz; ama biyolojik adınız ve soyadınız olmalı Bu kelime | TED | قد لا تعرفوا هذه الكلمة. لكن من الفترض أن تكون اسمك البيولوجي الأول و كنيتك. |
Ki biliyordum, Bu kelime ile 1976'da Ohio heceleme yarışmasını kazanmıştım. | TED | وانا عرفت ذلك,لان هذه الكلمة جعلتني اربح مسابقة التهجئة في اوهايو عام 1976. |
Bu kelime, Valkyrie, Hitler'in öldüğü, ve yeni bir hükümet kurulduğu anlamına gelecek. | Open Subtitles | هذه الكلمة الوحيدة فالكيرى ، سوف تعنى أن هتلر قد مات و أن هناك حكومة جديدة |
Bu kelimenin anlamını biliyor musun, merak ediyorum. | Open Subtitles | أتساءل عما إذا كنت تعرف ما تعنيه هذه الكلمة |
- İmkansız - Galya'lılar Bu kelimenin anlamını bilmiyor | Open Subtitles | مستحيل الغاليون لا يعرفون معنى هذه الكلمة |
O kelimeden hoşlanmıyorum. Aileden kimsenin yerini kimse alamaz. | Open Subtitles | لا تروق ليّ هذه الكلمة ، لا يمكنك إستبدال العائلة |
Tamam, öyle söylemiyorum. O kelimeden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | يا للقرف، هذه ليست كلمتي لا احب هذه الكلمة |
O kelimenin ne anlama geldiğini bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت حتى لا تعرف ماذا تعني هذه الكلمة |
O kelimenin ne anlama geldiğini bile bilmiyorsun. | Open Subtitles | كنت لا أعرف حتى ما تعنيه هذه الكلمة. |
Ve bu kelimeyi duymamızla birlikte, bu ilişkilendirmeleri ve çağrışımları kelimeye yapıştırıyoruz. Bu çağrışımlar kelimeyi sonradan hatırlamamızı kolaylaştırıyor. | TED | وعندما نسمع هذه الكلمة نبدأ بتثبيتها بالصنارات المرتبطة هذه والتي تجعل صيدها للخارج أسهل في وقت لاحق |
Ayrıca, ayrıca Bu kelimeden de nefret ediyorum. | Open Subtitles | لأنني أكره هذه الكلمة |
Mecburiyet her şeyi mazur gösteren bir kelime bu. | Open Subtitles | كان عليك هذه الكلمة هي العذر لكل شيء |
Eğer bir kelime işlemcisinde İngilizce bir cümleyi düzenlersem bir kelimeden diğer kelimeye geçebilirim. | TED | إذا قمت بتعديل جملة باللغة الإنجليزية على معالج الكلمات، ما يحدث هو أنه يمكنك أن تذهب من هذه الكلمة لتلك الكلمة. |
Bu lafı annen nakışla yastığa mı işlemişti? | Open Subtitles | هل قامت والدتك بتطريز هذه الكلمة على وسادة ؟ |
Bu sözü ilk kez duyduktan sonra seni öldüresiye kürekle dövmesi. | Open Subtitles | كانت أول مرة تسمع هذه الكلمة و يحاول قتلك بمجرفة |
Yüzbaşı, şu kelimeyi kullandığımızda neler olacağını göster şu droide. | Open Subtitles | كابتن , ارى هذا الاليي ما الذي نفعله عندما نستخدم هذه الكلمة |
Şu kelime büyük harflerle daha bi' sert duruyor ya. | Open Subtitles | يا الهي، هذه الكلمة تبدوا أشد قسوة حتى مع الحروف الكبيرة |
Bu cümleyi kullanmaktan nefret ediyorum ama kullanmam gerekli. | Open Subtitles | ، لا أود أن أستخدم هذه الكلمة ولكن يجب علي ذلك |
Günümüzde, bu sözcüğü internette aratacak olursanız, -muhtemelen aratmışsınızdır- karşınıza milyonlarca sonuç çıkar ve karşınıza çıkan bu sitelerin neredeyse tamamı arzu edilmenizi sağlayacak birşeyler satmaya çalışır aşağı yukarı 10 dolar karşılığında. | TED | الآن، إذا وضعت هذه الكلمة على شبكة الإنترنت، كما قد تكون قد فعلت، ستأتي بمليون نتيجة، وكلها تقريبا من تلك المواقع التي تحاول أن تبيعك شيء لجعلك لا تقاوم ب10 دولار أو أكثر. |
Bizim zamanımızın en önemli şekerlerinden biri olacağına inanıyorum, bu nedenle bu kelimeye aşina olmaları yönünde herkesi teşvik ediyorum. | TED | وأعتقد أنه سيصبح أحد أهمّ السكّريّات في عصرنا، لذا أشجّع كل شخص أن يعتاد هذه الكلمة. |