"هذه المجتمعات" - Traduction Arabe en Turc

    • bu topluluklar
        
    • bu toplumların
        
    • bu toplulukları
        
    • bu toplumlara
        
    • bu toplulukların
        
    Güzel olan ise, bu topluluklar her yerdeler. TED والشيء الجميل هو أن هذه المجتمعات موجودة في كل مكان.
    Kardeşlik birliklerinin aksine bu topluluklar... geleceğin liderlerini belirlemekle ilgili eylemlerini gizli tutarlar. Open Subtitles بعكس الجمعيات، تخفي هذه المجتمعات أعمالها كهيئة زعماءهم للمستقبل
    Düşünürseniz, tüm bu toplumların kullandığı farklı geometrik tasarım konuları var. TED وإذا فكرت في ذلك ، فان جميع هذه المجتمعات المختلفة تملك تصاميم هندسية مختلفة تستخدمها.
    Kaynaklarını birleştirmek bu toplumların uzun süredir ayakta kalmasına yardımcı oldu. Open Subtitles مُشاطرة مواردهم أعانت هذه المجتمعات على البقاء لزمنٍ طويل
    Tahmin edebileceğiniz gibi, bu toplulukları bir araya getirmek, önyargıların, evrensel bir korku "salgını" ile dayatıldığı bu dönemde pek de kolay değil. TED ولكم أن تتخيلوا، جمع هذه المجتمعات معًا مع وجود أحكام مسبقة معززة بوباء عالمي اسمه الخوف ليس بالأمر السهل.
    Bu günün geleceğe etkisi olması için teknolojiyi nasıl kullanırız?, toplumu inşa etmek ve internet üzerinden bu toplulukları birlikte çalıştırmak için nasıl kullanırız? TED كيف يمكننا إستخدام التكنلوجيا لجعل هذا اليوم يتردد صداه على المستقبل، بحيث يمكننا إقامة مجتمع وجعل هذه المجتمعات تعمل سوياً، عبر الإنترنت؟
    Dolayısıyla sıtmayı bölgelerde kontrol altına almak biraz zor fakat aynı zamanda bu toplumlara dışarıdan müdahale etmek de bir o kadar uğraştırıcı. TED إنّ من الصعب مكافحة الملاريا من داخل المجتمعات المصابة وكذلك الأمر عند مكافحتها من خارج هذه المجتمعات
    Ve devamında, çalışanlarının her birine şunu söylediler: "Yapabilirseniz, bu toplulukların büyümesine yardım edin ve alanlarına bakmalarına yardım edin." TED وسيقولون لكل شخص من قواهم العاملة، إذا كنت تستطيع، ساعد هذه المجتمعات على النمو، وساعدهم في الحفاظ على مساحاتهم.
    Böylece bu topluluklar evrimleşmeye başladılar. Öyle ki, evrimin gerçekleştiği ilginç seviye artık tek bir hücre değil organizma dediğimiz topluluktu. TED لذا بدأت هذه المجتمعات في التطور بحيث أن المستوى المثير للاهتمام الذي كان يحدث فيه التطور لم يعد خلية، لكن مجتمعا نسميه كائنا حيا.
    bu topluluklar fanusta büyümediler. TED هذه المجتمعات لم تنشأ في عزلة.
    Ancak şimdi, kentsel dönüşüm adı altında, onları 21. yüzyıla getirme servisine karşı bu topluluklar dışarı itildi. TED ولكن الآن، وبإسم التجديد والتقدّم المُدني، يتم دفع هذه المجتمعات خارجًا، من أجل محاولة إحضارهم إلى "القرن الواحد والعشرين."
    O seviyeye gelmek için, bu toplumların tabanında, gerçek talebi oluşturmaya başlamamız gerekiyor. TED للوصول إلى هذه المرحلة ، نحتاج أن نبدأ في بناء طلب فعلي حقيقي في هذه المجتمعات على أرض الواقع .
    Uluslararası yardım ve gelişme yıllardır devam ediyor, fakat bu toplumlarda, bu toplumların çoğunda radikallik, yükselişte. TED المعونات الدولية والتنمية مستمرة منذ أعوام طويلة ، لكن التطرف في تلك المجتمعات ، في كثير من هذه المجتمعات ، مايزال في تصاعد .
    Ve Üçüncüsü, Müslüman çoğunluklu toplumlarda, demoktarik seçenek siyasi bir seçeneğe dönüştü, yani siyasi partiler bu toplumların çoğunda demokratik parti olduklarından kendilerine oy istediler insanlardan, fakat sonra diğer partiler de askeri parti oldukları için insanlardan oy istedi, askeri diktatörlük tarafından yönetilmek istedikleri için. TED والسبب الثالث ، الإختيار الديمقراطي في مجتمعات ذات الأغلبية المسلمة آخذ في الهبوط إلى مستوى الإختيار السياسي ، بمعنى أن أحزاب سياسية في كثير من هذه المجتمعات تسأل الناس للتصويت من أجلهم كحزب ديموقراطي ، لكن عندها الأحزاب الأخرى تسألهم أن يصوتوا من أجلهم كحزب عسكري -- يريدون أن يحكموا حكم عسكري مطلق .
    Ancak bu ülkede ortalama tanı yaşı hala daha 5 yaştır, ve daha az imkana sahip toplumlarda, tıbbi hizmete erişimi olmayanlarda, kırsal nüfusta, azınlıklarda, tanı yaşı daha da geçtir; adeta bu toplulukları otizm koşulları gitgide daha da ağırlaşacak olan bireylere mahkum ettiğimizi anlatmaya çalışıyormuşum gibi geliyor. TED حتى الآن, متوسط سن التشخيص في هذا البلد مايزال حوالي الخمس سنين, وفي الشعوب المتضررة, الشعوب التي ليس لديها إمكانية الوصول إلى خدمات طبية, سكان الريف, الأقليات, يتأخر سن التشخيص, وكأني بذلك أقول لكم أننا نحكم على هذه المجتمعات بوجوب وجود أفراد يعانون من توحد ستكون حالته أشد.
    Fakat bu, sadece siyasi koalisyonlardan ziyade demokrasi kültürünün savunuculuğunu yapacak saf halk tabanlı sosyal hareketlerle bu toplumlara yardım etmeyi gerektiriyor. TED لكن ذلك سيتطلب مساعدة هذه المجتمعات في التحول من مجرد تحالفات سياسية إلى بناء قاعدة من مؤمنين حقيقين بحركات إجتماعية تدعم الثقافة الديمقراطية .
    Yapılacak şey biraz önce bahsettiğim sorundan uzak durmak, siyasi partilerimiz, bu toplumlara demokrasiyi, askeri kurallar ve teokrasi dışında sadece politik bir görüş olarak sunuyorlar. TED ذلك سيتسبب في تجنب المشكلة التي تحدثت عنها قبلاً ، حيث نعاني حالياً من عرض الأحزاب السياسية للديمقراطية وكأنه مجرد خيار سياسي في هذه المجتمعات جنباً مع الإختيارات الأخرى مثل الحكم العسكري والدولة الدينية .
    Tabandaki demokratik kültürün idealleri ve anlatıları için çalışan siyasi koalisyonlardan, gevşek temelli siyasi koalisyonlardan ziyade uygar koalisyonlarla bu toplumlara nasıl yardımcı olabileceğimize bakmalıyız. TED نحتاج أن نرى كيف نستطيع أن نساعد هذه المجتمعات لتتحرك من تلك التحالفات السياسية ، بحرية مطلقة من التحالفات السياسية ، إلى تحالفات حضارية تعمل بنجاح مع النموذج والخبرات الخاصة بالديمقراطية على أرض الواقع .
    Topluluktaki tüm güç simsarlarının detaylı çizelgelerini hazırladım, kimlerle tanışmam lazım, nerede olmam lazım ve kendimi zevkle bu toplulukların içine attım. TED وضعت جدولا مفصلا حول صانعي القرارت السياسية بالمجتمع، من يجب أن أقابل، أين أحتاج أن أكون، واندمجت في هذه المجتمعات بلباقة وذوق.
    bu toplulukların hali hazırda kendilerine has yöntemleri var zaten. Open Subtitles هذه المجتمعات لها مبادئها الخاصة للتعامل مع الأمور
    “Buraya bir kez geldin mi,” derdi, “hayatının sonuna dek burada kalırsın.” Evet, umudu var ve işte burası bu toplulukların başladığı yer. TED وقال "حالما مكثت هنا،" يمكنك البقاء ما تبقى لك من الحياة." لذا فهو لديه أمل، ومن هنا تبدأ هذه المجتمعات.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus