Memur bey, bu noktada neye inanacağımı bilmiyorum. | Open Subtitles | النائب،أنا لا أَعْرفُ ما يَعتقدُ في هذه النقطةِ. |
Sayın Yargıç, bu noktada yerimi meslektaşım Charles Gunn'a bırakmak istiyorum. | Open Subtitles | آه، حضرتك، في هذه النقطةِ أوَدُّ أَنْ أَتْركَ الأرضيةَ إلى زميلِي تشارلز غان تمت الملاحظة |
Masum kişiler bu noktada korku içine düşerler | Open Subtitles | تَرى، رجل بريء، هو مُفزَعُ في هذه النقطةِ. |
Bu noktaya kadar işin içinde olacağımı sanmıyordum. | Open Subtitles | أنا لَمْ أُفكّرْ بأنَّ أنا ما زِلتُ أَكُونُ معقّد في هذه النقطةِ. |
şu noktada ihtiyaç duyduğu tek şey istirahat. | Open Subtitles | أعتقد أمّ مَنْ الضَّرُوري أَنْ تُتْرَكَ بسلام في هذه النقطةِ. |
Bence bu noktada görüşmeyi bitirmeliyiz. | Open Subtitles | أعتقد نحن يَجِبُ أَنْ نَستنتجَ في هذه النقطةِ. |
Affedersin. bu noktada kendinize ben 15 kiloluk briketi, | Open Subtitles | في هذه النقطةِ ربما تَسْألُ نفسك، |
bu noktada 16 Bonpensiero'nun gübre olduğunu düşünmenin vaktidir. | Open Subtitles | أعتقد في هذه النقطةِ لقد حان الوقت للإعتِبار 16 سماد bonpensiero العضوي. Bonpensiero... |