Burada Bir tane var: ''Gold gab ich für Eisen, 1813.'' | TED | هذه واحدة من التراث الثقافي المعنوي , 1813 |
Harika. AI sana Bir tane daha. Miles'i o öldürdü. | Open Subtitles | رائع, هذه واحدة اخرىلكم, لقت قتلت مايلز, |
Bu Bir tane 10 cm'likti... 117 eksi üç.. | Open Subtitles | أن هذه واحدة بطول 4 إنشات وعلينا تقسيمها. 117إصبع طرح 3 |
Bu, bir başkasının çocuğu olsaydı, sence elimizdeki en iyi ipucunu aylarca çöpe atar mıydı? | Open Subtitles | اذا كانت هذه واحدة أخرى غير ابنته هل تعتقدين انه سينهي أفضل خيط لدينا منذ أشهر؟ |
Ama rüya görüp görmediğini anlamak için yapman gerekenlerden biri bu, değil mi? | Open Subtitles | و لكن هذه واحدة من الأشياء التي تفعلها لتختبر نفسك فيما إذا كنت تحلم أو لا, صحيح؟ |
Biz de bu projeyi yaptık, ve projenin olgularından birisi bu. | TED | وما قمنا به في هذا المشروع هذه واحدة من التوضيحات المتعلقة بالمشروع |
Henüz her katı tamamlamadık ama Bu en son yenilenen odalarımızdan biri. | Open Subtitles | لم ننتهي من جميع الطوابق ,لكن هذه واحدة من غرفنا المجددة حديثاً |
Bu da en meşhur oyun dinamikleirnden birisi. Her yerde kullanılıyor. | TED | هذه واحدة من أشهر ديناميكيات اللعب تستخدم في كل مكان |
Bak, iç işleri ile cinayet masasının işleyişi arasındaki en büyük farklardan biri budur. | Open Subtitles | هذه واحدة من أكبر الإختلافات بين إدارة الشئون الداخلية والعمل على جرائم القتل |
-Kesinlikle, evet. Önemli bir noktaya parmak bastı. Bir tane de benden: | Open Subtitles | بالضبط , نعم , انه يحاول خلق فكرة مثيرة للاهتمام ,هذه واحدة اخرى : |
Burada büyük Bir tane var, baba, çok büyük. | Open Subtitles | هذه واحدة كبيرة , والدي , هذه واحدة كبيرة هنا |
İşte güzel Bir tane daha. Dünyanın en abartılan azizi,... | Open Subtitles | هذه واحدة جيّدة القدّيس الأكثر مبالغة في العالم... |
Hey millet, hatıralarınız için Bir tane daha var. | Open Subtitles | نعم، نعم يا رفاق هذه واحدة لمذكراتكم |
Haydi bakalım, Brian. Nick, sana da Bir tane. | Open Subtitles | ها انت براين نيك , هذه واحدة لك |
Tamam, Bu bir. Altı tane daha lazım. | Open Subtitles | حسناً هذه واحدة أريد أن أسألك المزيد |
Bu bir. | TED | هذه واحدة منها. |
- Bu bir. - Hadi Johnny. | Open Subtitles | هذه واحدة هيا يا جوني |
Birkaç farklı iş var ve Bu da onlardan biri. Bu yüzden... | Open Subtitles | حسنا, هناك العديد من النماذج لتجتازها و هذه واحدة منهن فلذا000نعم |
Hayatımda emin olduğum birkaç şeyden biri bu. | Open Subtitles | هذه واحدة من الأشياء القليلة في الحياة التي أنا متأكد منها |
Mağaradaki en en güzel panellerden birisi bu. | Open Subtitles | هذه واحدة من أكثر اللوحات جمالاً في الكهف |
Biliyor musun, Bu en sevimli özelliklerinden biri; çok toysun. | Open Subtitles | تعرف، هذه واحدة من أفضل صفاتك، أنت ساذج جدًا. |
Şampanya ile süslenen nadir zamanlar vardır. Bu da onlardan biri. | Open Subtitles | هناك لحظات لا يتناسب معها سوى الشامبانيا ، و هذه واحدة منها |
En güzel yolculuklardan biri budur. | Open Subtitles | هذه واحدة من الرحلات العظيمة |