O Bu ikisini izledi. Onlara ileri geri işaret etti. | Open Subtitles | تابع هذين الاثنين أشاروا للوراء و الأمام |
Luke, Bu ikisini tamirhaneye götürür müsün? İkisinin de akşam yemeğinden önce temizlenmesini istiyorum. | Open Subtitles | لوك, خذ هذين الاثنين الى الجراج اريدك ان تنظهما قبل العشاء |
Elfler üç vuruş yapmış olamazlar, böylece Bu ikisi eleniyor. | TED | الجان لم يتمكنوا من تحقيق ثلاث، وهذا يلغي هذين الاثنين. |
Şu ikisini pazara götüreceğiz. Diğerleri zindana. | Open Subtitles | ضع هذين الاثنين للبيع في السوق ضع هذين الاثنين في الاقفاص |
bu ikisinin kesişimi benim ödümü kopardığı gibi, sizde de aynı etkiyi bırakıyor olmalı. | TED | وتقاطع هذين الاثنين ينبغي أن يُخيفكم بشكل كبير، إنه يخيفني كثيرا. |
Tanrı biliyor o ikisi talihlerini hak etmiyorlar. | Open Subtitles | يعلم الله أنهما لا يستحقان مايحدث لهما, هذين الاثنين |
O ikisinin mezarı boyladığını biliyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعلمين ان هذين الاثنين إنتهوا ميتين في قبر, اليس كذلك؟ |
Şu ikisine birden bassam acaba... | Open Subtitles | ...اتسائل اذا ضغطت هذين الاثنين في نفس الوقت |
Bu ikisini götürüp onu da serbest bırakmanız neye mal olur? | Open Subtitles | ماذا تريد في مقابل إطلاق هذين الاثنين واطلاقها معهما؟ |
Pekâlâ, sizi yatak böcekleri! Bu ikisini yalnız bırakalım. | Open Subtitles | حسناً، أيّها الشقيّ، فلنترك هذين الاثنين لوحدهما |
Ama Bu ikisini daha tuhaf şeyler yaparken yakaladım. | Open Subtitles | لكنني دخلت على هذين الاثنين وهو يقومان بأشياء غريبة |
Ve Bu ikisi de... Duvarların tüm özelliklerini anlamızda bize yardım ettiler. | Open Subtitles | هذا يعني أنه لم يكن الاختيار على هذين الاثنين عشوائياً |
bu iki dna tablosu arabadaki kandan, ve Bu ikisi de dr. | Open Subtitles | مخططان الحمض النووي هذين هما من الدماء التي في السيارة و هذين الاثنين من الدكتورة برينان و من اخوها |
Bu ikisi arasında bir bağlantı olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد بأن هناك إتصال بين هذين الاثنين. |
İçeri girip Şu ikisini kırpmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أن تذهب للداخل وتُقطّع هذين الاثنين |
bu ikisinin mükemmel yemler olduklarını size söylemiştim. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان هذين الاثنين هم افضل غطاء لنا |
Ya da çok çirkindirler, o ikisi gibi. | Open Subtitles | أو لأنهم قبيحون جدا، مثل هذين الاثنين. |
O ikisinin buradan çıkmaması için her şeyi yapın. | Open Subtitles | تأكد من عدم مغادرة هذين الاثنين |
Tamam. Şu ikisine baksana. Bu... | Open Subtitles | - فهمت، انظري إلى هذين الاثنين |
Şu ikisi senden ders almalılar. Rezaletin böylesi. | Open Subtitles | كان بامكان هذين الاثنين التعلم منك، أصبح أداؤهم مؤخرا مثير للشفقة |
Eğer o ikisini öldürürseniz servetleri bizim olur. | Open Subtitles | اذا قتلنا هذين الاثنين ثروتهم سوف تكون لنا |
O zaman keyfine bak. O ikisinden bir mucize bekleme. - Gördün mü? | Open Subtitles | افعلي كما شئت ولكن لا تتوقعي المعجزات من هذين الاثنين |
Hadi millet. Artık gitme zamanı? bu ikisine biraz zaman verelim. | Open Subtitles | هيا جميعاً دعونا نترك هذا المكان دعونا نمنح هذين الاثنين متنفساً |
Böylece ikisini birbirine düşürebiliriz belki de. | Open Subtitles | لعلّنا نؤلّب هذين الاثنين على بعضهما |
Bu akşam, bu ikisiyle takılman gerekiyor o zaman. | Open Subtitles | حسنا ، هذه الليلة ، هذا يعني أنني أريد منك أن شنق مع هذين الاثنين. |
Bugün, Tanrı'nın evinde, bu iki gencin dünya evine girmesine itirazı olan varsa şimdi konuşsun yoksa sonsuza kadar sussun. | Open Subtitles | إن كان هناك أحد اليوم لديه سبب يمنع هذين الاثنين من الارتباط بهذا الزواج المقدّس فليتحدث الآن أو فليصمت للأبد |