Birbirleri arasında çok kırılgan ilişkileri var, aynı bizim onlarla olduğu gibi. | Open Subtitles | ، حكام النظام علاقتهم هشه ببعضهم كما هى علاقتنا بهم |
Gözünün içine bakan herkes... ..onun kırılgan birisi olduğunu görür. | Open Subtitles | عبث مع ليلي الصغيره اي شخص يستطيع النظر في عينيها ويرى بانها هشه |
Bu şey kemiklerini o kadar kırılgan yapıyor ki sabah giyinirken kolunu kırabilirsin. | Open Subtitles | هذا يجعل عظامك هشه جداً بأن قد تكسرين يدكِ عندما تستعدين للأرتداء في الصباح |
Neden hepsini topladın o zaman? Ya kırılgan solmuş sadece yas tutabilen bir kadınım ya da gücü ele geçirmeye çalışan zalim bir kadınım. | Open Subtitles | إذاً فلما الأجتماع من أساساً؟ أما إنني أمرأه هشه و ذابله خلقت لتحزن |
Şu an çok hassasım. İyi olacaksınız. | Open Subtitles | أَنا هشه جداً الآن أنت يجب أَن تكون لطيف معى |
İnsanları takdir etmemiz gerek. Hayatları çok kırılgan. | Open Subtitles | انا معجب بالبشر, حياتهم هشه جدا |
Gördüğün üzere, zihinsel durumu zaten kırılgan. | Open Subtitles | كما ترى فأن عقليته هشه بشكل كافي |
İçgüdülerime göre... kendini çok kırılgan görüyorsun. | Open Subtitles | غرائزي قالت انك ترين نفسك هشه |
Bu adam oldukça kırılgan. | Open Subtitles | جثة هذا الرجل هشه للغاية |
Yaşam: Çok kırılgan. | Open Subtitles | الحياه هشه للغاية |
- Neden bu kadar kırılgan? - O ne? | Open Subtitles | لماذا هذه هشه ؟ |
Çok kırılgan bir vaziyette. | Open Subtitles | إنها في حالة هشه للغايه |
Bunu görmek için fazla hassasım. | Open Subtitles | أنا هشه جداً لأرى ذلك |