"همسة" - Traduction Arabe en Turc

    • fısıltı
        
    • fısıltıyla
        
    • pişt
        
    • fısıldama
        
    • tıslaması
        
    • Careless
        
    • fısıltının
        
    Sesim, çölde rüzgar yerine, artık bir fısıltı oldu. Open Subtitles و صوتى لم يكن أكثر من همسة الرياح فى الصحراء
    Şehirdeki her fısıltı, her söylenti, sonunda kulaklarıma ulaşır. Open Subtitles كل همسة وكل إشاعة في المدينة تصل لمسامعي في نهاية الأمر
    Bu, öyle nazik dengeler üzerine kurulu bir dünyaydı ki... bir fısıltı ahenginin bozulmasına neden olabilirdi. Open Subtitles وكان ذلك التوزان غير مستقر... ومجرد همسة تستطيع... أن تُحطِم هذا التناغُم.
    Kükremek yerine, fısıltıyla çok daha fazla yol kat edildiğini hiç duymadın mı? Open Subtitles ألم تسمعي من قبل أن رُبّ همسة قد تجني لك ثروة أكثر من الصراخ؟
    Etrafta dolaşıp "pişt, uyuşturucu var" mı diyeceksin? Open Subtitles تتجولين في الجوار "همسة , المخدرات هنا ؟ "
    Bu sonu gelmeyen fısıldama gece gündüz devam ettiğinde bir şey saklanıyor demektir. Git ve onu bul. Open Subtitles "ذات همسة تتكرر ليل نهار، قائلة ثمّة شيءٌ خفيّ، اذهب واعثر عليه"
    Bu bir yılan tıslaması. Open Subtitles *إنها همسة أفعى*
    En ufak bir fısıltı bile bana ıstırap veriyordu. Open Subtitles حتى أدنى همسة تسبب لي ألمًا مُبرّحًا.
    Bu bir söylentiden daha fazlası. Resmi olarak bu bir fısıltı. Open Subtitles إنها أكثر من إشاعة رسمياً هي همسة
    Eğer tek bir kelime... eğer tek bir fısıltı çıkarsa eğer birileri bizim buna onay verdiğimizden şüphelenirse... Open Subtitles إذا خرجت كلمة أو همسة واحدة من هنا
    Her ipucu, her fikir, her fısıltı bana gelecek. Open Subtitles كل خيط، كل فكرة، كل همسة ستمر من عندي
    # Çılgınca bir fısıltı var Esen bu rüzgarda Open Subtitles ♪ ثمة همسة قوية، تهب بالرياح ♪
    # Çılgınca bir fısıltı var Esen bu rüzgarda Open Subtitles ♪ ثمة همسة قوية، تهب بالرياح ♪
    Anılar, kayar gider, ...uykumuzdaki bir fısıltı gibi. Open Subtitles لحظات تمر سريعاً همسة في نومنا
    "Aşıkların kaynaşması uzun sürer ama ruhları tek fısıltıyla hemen kaynaşabilir." demek. Open Subtitles "ومعناها: العاشقان يتوقان للّحظة التي تندمج فيها روحاهما في همسة"
    Bir fısıltıyla kulağının içinden giriyor. Open Subtitles يدخل من خلال أذنك,عن طريق همسة
    Birkaç kişi olsalar dahi, bir fısıltıyla Pennsylvania'yı, Chicago ve New York'taki aileleri harekete geçirebilirler. Open Subtitles حتى ولو كان عددهم قليلا همسة منهم ترسل زنادا (الى (بنسلفانيا الى العائلات في شيكاغو و نيو يورك
    Sonra "pişt, uyuşturucu var" deriz. Open Subtitles "همسة , المخدرات هنا "
    Kısa ve öz bir fısıldama olana kadar bir an için barışı gördüm. Open Subtitles حتى سمعوا همسة صغيرة "أتيت بسلام"
    Bu bir yılan tıslaması. Open Subtitles *إنها همسة أفعى*
    "Careless Whisper"ı mı söyleyeyim, yoksa "Lady in Red"i mi? Open Subtitles أترغبان في أن أغني "همسة لامبالية" أم "السيدة في الرداء الأحمر"؟
    Sadece daha iyi anlamak için fısıltının sesini. Open Subtitles ...ليفهم على نحو أفضل صوت همسة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus