Böylece insanların kendileri hakkında yanlış düşündüklerini, onlar bilmese bile, bilecektik. | TED | بهذه الطريقة سنعرف متى يصبح الناس مخطئين حول أنفسهم، حتى وإن لم يكونوا هم أنفسهم على دراية بهذا. |
Sizi temin ederim ki, şu anda istismar edilmekte olan ya da çocukken istismar edilmiş olan ya da kendileri istismarcı olan birkaç kişi var tam şu anda beni dinleyen. | TED | اؤكد لكم ان هناك عدة أشخاص من الذين يسمعونني الآن يتعرضون حالياً للعنف أو تعرضوا للعنف وهم أطفال أو هم أنفسهم معتدون. |
hatta bazıları özgürlüklerine bile kavuşurlar... ve kendileri de eğitmen olurlar. | Open Subtitles | البعض منهم مع ذلك يبلغ الحرية ويصبحوا هم أنفسهم مدربين |
"kendileri de kurbandı ve sıraları gelince gaz odalarına götürülüyorlardı." | Open Subtitles | هم أنفسهم كانوا ضحايا وهم كانوا تباعاً وضعوا فى غرف الغاز عندما جاء دورهم |
Bu gerçek olduğu söylenen şeyler kendileri henüz yakalanmamış azılı bir katilin kurbanı olan kişilerce sunuluyor. | Open Subtitles | هذه الحقائق المزعومة تم جمعها بواسطة أشخاص هم أنفسهم كانوا ضحايا مجرم متوحش لم يتم الإمساك به بعد |
Fark ettim ki hapishanelerimizdeki en azılı suçluların kendileri öyle büyük ölçüde istismara maruz kalmışlardı ki, çocuk istismarı terimini böyle vakalarda kullanacağım aklımın ucundan geçmezdi. | Open Subtitles | في محاولة لفهم ماالذي سبب لهم هذا العنف. أكتشفت أن أشد المجرمين المتواجدين في السجون عنفاً هم أنفسهم كانوا ضحايا سابقين |
Ve kendileri katılmaktan kaçındıkları bir savaşa, gençleri ölüme gönderen korkak insanlar. | Open Subtitles | وأولئك الجبناء الذين يدفعون بالشباب إلى حتفهم في معارِك هم أنفسهم قد يتجنبونها |
Tabii ki, başka yerlerdeki insanların mücadelelerine destek olabilirlerdi, ancak kendileri artık demokrasi mücadelesi yapmak zorunda değildiler, o aşamayı çoktan geride bırakmışlardı. | TED | ويمكنهم دعم كفاح الأخرين في أماكن أخرى، ولكن هم أنفسهم لا يجب أن يكافحوا من أجل أساسيات الديمقراطية مرةً أخرى، فهم قد تخطوا تلك المرحلة. |
En iyi güreşçiler sadece kendileri olurlar ama ''kendini geliştirmiş'' olarak, dedi. | TED | أخبرني أن أفضل المصارعين هم أنفسهم ليس إلا، ولكن "مُحَسَّنون". |
İş birlikçileri farklı kılan kendileri değildir, onlara ihtiyaç duyan kişilerdir. | TED | "المتآمرون المتعاونون." مختلفون ليس لأنهم هم أنفسهم مختلفون، ولكن بالنسبة للأشخاص الذين هم بحاجة لهم. |
Ne yaptıklarını kendileri anlamıyor. | Open Subtitles | هم أنفسهم لا يفهمون ما الذى يفعلونه |
Aslında kendileri de, tuatara gibi daha büyük hayvanlar için besin teşkil etmekteler. | Open Subtitles | هم أنفسهم يعتبرون غذاء للحيوانات الأكبر مثل –التيوتارا- |
Ta ki kendileri üremek üzere buraya geri dönene dek. | Open Subtitles | حتى هم أنفسهم يَعُودونَ للتَفْقيس. |
Çünkü kendileri zayıftır. | Open Subtitles | لأنهم هم أنفسهم ضعاف العقول |