Onları bu yüzyılda iki kez yendik ama son gülen yine onlar oluyor. | Open Subtitles | لقد ربحنا عليهم مرتين هذا القرن و لا زالوا هم من يضحكون اخيراً |
en az işi yapan mühendisler aldıklarından daha çok iyilik yapanlardı. | TED | المهندسون الأقل إنجازاً لعملهم هم من يقوموا بخدمات أكثر مما يتلقون |
Sadece Japon halkı ve özel izni olanlar geçmek için izinlidir. | Open Subtitles | اليابانيون فقط وبتصاريح خاصه هم من يسمح لهم بالدخول الي هنا |
Bunların kafası karışmış. Bir gün VK'ler, bir gün değiller. | Open Subtitles | هولاء الناس مرتبكين ,هل هم من المقاومة ام لا؟ |
onlar, sistemin güçlendirdiği kişiler. | TED | أولئك هم من يتضخم تأثيرهم أكثر من غيرهم. |
OECD ülkeleri -- yüksek gelirli ülkeler -- iklim değişikliklerine neden olanlar onlardı. | TED | دول الOECD --الدول ذات الدخل المرتفع -- هم من تسببوا في تغيرات المناخ. |
Hadi. Sadece hasta insanlar, Annemle babamın öpüşmesini görmek ister. | Open Subtitles | فقط المرضى هم من يريدون رؤية أبويّ وهما يتبادلان القبلات |
Ara sıra alkol sorunu yaşayanlar bizim Kızılderililer sanıyordum. O şekilde de söylemiyoruz. | Open Subtitles | كنتُ أن الهنود المحليين هم من يعانون أحياناً من مشاكل الإدمان على الكحول |
kendi güvenliğini önemseyen her kimse hiç durmadan diğerlerine ışık saçmalı. | Open Subtitles | هؤلاء هم من تخلوا عن ملاذهم الامن ليشع نورهم على الاخرين |
onlar benim neslimin insanları, her şeyin kağıtsız olduğu bir dünyada büyüdüler ve en iyi sohbetlerimizin bazılaları bir ekran üzerinden oldu. | TED | هؤلاء الأشخاص هم من جيلي هذا الجيل الذي ترعرع في عالم حيث لا وجود للورق، وحيث تحدث أفضل حواراتنا أمام شاشة |
Eh, onlar katil cadılar bir aile vardır çok seçkin, çok güçlü ve kim farklı bir doğum lekesi ile doğdu | Open Subtitles | حسناً ، إنها عائلة من السحرة القتلة الذين هم من طبقة راقية جداً ، قوية جداً و ولدت مع وحمة مميزة |
Şu hayaletler, her neyseler, Küre'yi onlar mı yaptı? Öyle olmalı. | Open Subtitles | ،إذاً، أياً كان هؤلاء الأشباح هل هم من صنعو الكرة ؟ |
İşte bu yüzden onlar bizi değil de biz onları çiftlikte yetiştiriyoruz. | Open Subtitles | وهذا أحد أسباب أننا نحن من نربي النعام وليس هم من يربونا. |
Bunların en güzeli 5. ya da 6. ayda oluyor. | Open Subtitles | ان الافضل هم من يكونوا فى الشهر الخامس او السادس |
Çoğu evlat edinme görevlisi dünyanın en kibar ve işine sadık insanlarıdır. | Open Subtitles | معظم الناس الراغبون بالتبني هم من أفضل وأكثر الناس مثالية في العالم |
Pazarlama kampanyalarımızın ardındaki metni yaratacak olanlar ve iş stratejimizi geliştirecek olanlar insanlar olacaktır. | TED | سيكون البشر هم من وراء حملات التسويق التي نقوم بها وسيكون البشر هم من يقومون بتطوير استراتيجيات الاعمال |
Asıl bu çöpe neden olanlar onlar, biz değiliz diyorlar. | TED | يقولون أنهم هم من ينتجون القمامة، وليسوا هم. |
Ve bu yüzden, sağdan soldan dolaşan bütün dedikoduları duymanıza rağmen sadece 4400'ler hastalanıyor... | Open Subtitles | وذلك بسبب تلك الاشاعات التي تقال عنا فقط الـ 4400 هم من يصيبهم المرض |
Biliyorum ki hayatını anlattığım kişiler beni çoktan unutmuştur. | TED | أعلم أن الناس الذين قمت بتسجيل قصصهم هم من أوصلوني لهذه النقطة. |
Arkadaşlarını o hale getirenler onlardı, değil mi? | Open Subtitles | إنهم هم، أليسوا كذلك؟ هم من فعلوا ذلك بأصدقائك؟ |
Hayır, sadece bencil ve aciz insanlar kendilerini öldürmeyi düşünür. | Open Subtitles | كلا، فقط الناس الفجّون، والمنغمسون في الملذات، هم من بنتحرون. |
Bunun gibi insanlar bizim bilmediğimiz şeyleri biliyor ve bize öğretecek çok şeyleri var. | TED | ولكن أشخاص مثل هؤلاء هم من يعرف أشياء لا نعرفها نحن ولديهم الكثير من الدروس لنتعلمها. |
Sınıfta, öğrencilerimi kendi hayatlarındaki sessizlikleri şiir yoluyla keşfetmeye teşvik ediyorum. | TED | في الصف، أتحدى طلابي باستكشاف الصمت في حياتهم هم من خلال الشعر. |
Bu insanları kendi güvenlikleri için oldukları yerde tutun. | Open Subtitles | لا , أبقى هولاء الناس فى مكانهم كما هم من أجل سلامتهم أرجوك |
Dünyadaki mültecilerin yüzde 80'i kadınlar ve çocuklar. | TED | 80 بالمائة من اللاجئين حول العالم هم من النساء و الأطفال. |