Bir zamanlar, çok çok uzaklarda doğmuş bir prenses varmış. | Open Subtitles | ذات مرة , هناك أميرة ولدَت بعيداً بعيد جداً. |
Bir zamanlar, on beş erkek kardeşi olan bir prenses varmış. | Open Subtitles | في قديم الزمان كانت هناك أميرة لديها 15 من الأخوة |
Bir zamanlar bir prenses varmış ve bu prensesin bir sürü güzel elbisesi varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كانت هناك أميرة وكان لديها الكثير من الفساتين الجميلة |
Evet, bir zamanlar çok güzel bir prenses varmış ve kötü adamların yönettiği bir krallıkta yaşarmış. | Open Subtitles | حسناً، في قديم الزمان، كانت هناك أميرة رائعة وكانت تعيش في مملكة يحكمها رجال أشرار |
Baba, şato tabelasının orada neden bir prenses var? | Open Subtitles | أبي , لمَ هناك أميرة على لوحة إعلانات القصر ؟ |
Peki, bir zamanlar bir prenses varmış. | Open Subtitles | حسناً ، ذات مرة كان هناك أميرة |
Bir varmış bir yokmuş, Peg adında bir prenses varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك أميرة اسمه بيجي. |
"Bir varmış bir yokmuş, ç ok uzak bir krallıkta, yaşayan güzel bir prenses varmış. | Open Subtitles | فى قديم الزمان ، كان هناك أميرة جميلة" و التى كانت تعيش فى مملكة بعيد جداً جداً |
Evvel zaman içinde Paddy isminde tatlı bir prenses varmış. | Open Subtitles | كان ياما كان، كان هناك أميرة لطيفة تدعى "بادي"، |
Uzun zaman önce, Kızılderili bir prenses varmış. | Open Subtitles | منذ وقت طويل، كانت هناك أميرة هندية. |
Bir zamanlar Lisa adlı bir prenses varmış. | Open Subtitles | .... حدث ذات مرة "كانت هناك أميرة تدعى "ليزا |
Bir zamanlar Meatlug adında tüm arazinin en güzel ejderhası olan küçük bir prenses varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كان هناك أميرة اسمها (ميت لوج) التنينة الاكثر جمالًا فى كل أرجاء الأرض |
Hikayede prenses var mı? | Open Subtitles | هل هناك أميرة في ذلك؟ |