Mutlaka bunun bir açıklaması vardır ya da sen bir ucubesin. | Open Subtitles | من الواضح انه سيكون هناك تفسيراً لذلك عدا من انك وحش؟ |
bir açıklaması olmalı. Dadı onu okuldan aldı mı? | Open Subtitles | لابد وأن هناك تفسيراً ما، هل أخذتها المربية؟ |
Ama çok basit ve tatmin edici bir açıklaması var. Anlars... | Open Subtitles | لكن هناك تفسيراً بسيطاً ومُرضياً مافيالأمر.. |
Evet benim varsayımım buydu ancak başka bir açıklama daha var. | Open Subtitles | حسناً, هذا كان افتراضي أنا و لكن يوجد هناك تفسيراً اخر |
Gariplikler Duvarı'na karşı olan eğilimlerimin aksine gitse de bunun mantıklı bir açıklaması var bence. | Open Subtitles | ورغم أن هذا يعارض موقفي الطبيعي من الأمور الغريبة هنا أظن أن هناك تفسيراً آخر لهذا |
Suçluyorsun ama, her şeyin bir açıklaması var. | Open Subtitles | العديد من الإتّهمات، لكن قد يكون هناك تفسيراً |
Babama göre kesin mantıklı bir açıklaması varmış ama daha bir tane bulamadı. | Open Subtitles | والدي يدعي ان هناك تفسيراً منطقياً مع انه متأكد انه لن يستطيع المجيء بواحد |
Bunun başka bir açıklaması olmalı. O bir akıl hastanesinden gelmedi. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك تفسيراً أخر فهي لم تأتي من مستشفى الأمراض العقلية |
Yani, belki masumane bir açıklaması vardır. Gerçekten mi? Peki, bu ne olabilir? | Open Subtitles | حسنا.دعنا.دعنا نفكر.اقصد من الممكن ان يكون هناك تفسيراً بريئاً |
Lütfen,gitmeyin bu olanların mantıklı bir açıklaması olduğuna eminim. | Open Subtitles | أرجوكمياقوم.. أنا متأكد أن هناك تفسيراً منطقياً لما يحدث |
Bu bir şaka. Bunun mantıklı bir açıklaması olmalı. | Open Subtitles | هذا هراء، حتماً هناك تفسيراً منطقياً لهذا. |
Pekala, eminim bunun bir açıklaması vardır. Kesin vardır. | Open Subtitles | حسناً, أنا متأكده من أن هناك تفسيراً معقولاً لذلك. |
Sadece biraz korkmuş olduğunu düşünüyorum. Eminim ki mantıklı bir açıklaması vardır. | Open Subtitles | كل ما في الأمر أنك خٍفتٍ قليلاً متأكدة أن هناك تفسيراً منطقياً لكل هذا |
Şu anda TV'de bir açıklama yayınlanıyor olması lazım. | Open Subtitles | لابد أن هناك تفسيراً لما حدث تعرضه الأخبار الآن على شاشة التلفاز |