Savannah'yı yaşatmazsak bunun hiç bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليست هناك جدوى من هذا إلا إذا بقيت سافانا على قيد الحياة. |
Tartışmanın bir anlamı yoktu, beni ofisine getirdikten sonra tuvalete gittim, pencereye tırmandım ve yeni bir otele giriş yaptım. | Open Subtitles | لم يكن هناك جدوى من الجدال لذا بعدما أحضرني لمكتبه ذهبت للحمام و تسلقت خارجة من النافذة |
Artık saklanmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليس هناك جدوى من الاختباء بعد الآن |
Geriye bakmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | ليس هناك جدوى من النظر إلى الوراء |
Kaçmanın bir anlamı yok. | Open Subtitles | .ليست هناك جدوى من الهرب |