Parmağın uç boğumunda küçük bir delik var. | Open Subtitles | هناك حفرة صغيرة على طول الوجه الظاهر من الاصبع |
Kutuda kocaman bir delik var. Nasıl bir numaraymış bu böyle? | Open Subtitles | هناك حفرة ضخمة في الصندوق كيف تكون هذه خدعة |
Hemen altımda bir delik var. | Open Subtitles | هل أنتَ متأكد أنّي سأجد سمك السلور هناك ؟ هناك حفرة تحتي |
Zeminde sizi gaz hattının altına götürecek bir delik var. | Open Subtitles | هناك حفرة فى الارض التى تجعلك تنزل الى الاسفل تحت خطوط الغاز |
Evrendeki her ışığın karşılığı olarak bir karanlık çukur var. | Open Subtitles | ،لكل مشعل من النور في الكون هناك حفرة من الظلام |
Kalbin olduğu yerde şimdi bir delik var. | Open Subtitles | الآن ، هناك حفرة واحدة حيث كان القلب موجوداً ذات مرة |
Tamam, lavaboyu kullandığımız yerde bir delik var ama lavabo deliğini obruğa tercih ederim. | Open Subtitles | حسنا، نعم، هناك حفرة حيث كان حوضنا لكن أنا أفضل أن تكون لدي حفرة حوض في منزلي على أن يكون منزلي في حفرة مجاري |
Hayır, değiliz. diyafragmasında bir delik var. | Open Subtitles | كلا, نحن لسنا كذلك, هناك حفرة في الحجاب الحاجز |
Sen ailenin bir parçasısın." dedim. Bu taraftan değil. Orada bir delik var. | Open Subtitles | "أنت جزء من العائلة" ليس من هذا الطريق، هناك حفرة |
Yani kutbun üzerinde koca bir delik var. | Open Subtitles | اعني، هناك حفرة كبيرة فوق ذلك القطب |
Yeni ofisimde neden mi bir delik var? | Open Subtitles | لماذا هناك حفرة في مكتبي الجديد؟ |
Aman Tanrım! Aşağıda kocaman bir delik var! | Open Subtitles | يا إلهي ، هناك حفرة ضخمة بالأسفل |
Annemin yatak odasında koca bir delik var ve meteliksizim. | Open Subtitles | هناك حفرة ضخمة في غرفة أمي وأنا مفلسة |
Saray olmayabilir, ama bilmecelere göre tapınağın içinde anahtarın için bir delik var. | Open Subtitles | ربما ليس القصر، ولكن وفقا للغز، ... في المعبد هناك حفرة لمفاتيحك. |
Duvarda bir delik var. | Open Subtitles | هناك حفرة ضخمة في الحائط |
İçinde açılmış bir delik var. | Open Subtitles | هناك حفرة تٌشَق من خلالك |
Bir delik var, bir delik var. | Open Subtitles | " حفرة هناك , حفرة هناك " |
Bir delik var, bir delik var. | Open Subtitles | " حفرة هناك , حفرة هناك " |
Deneyeceğim. Böyle yürürseniz, sorun yok, tamam, yürüyebilirsiniz, ama belki, çünkü gözleriniz bu şekilde yürüyorsunuz, önünüzü göremeyeceksiniz, ohh, burada bir çukur var, | TED | سأحاول. إذا كنت تمشي هكذا، لا بأس، لا بأس، يمكنك المشي. ولكن ربما، لأنك تمشي وعيناك هكذا، لن تستطيع الرؤية، أوه، هناك حفرة. |