tek bir çözüm var. | Open Subtitles | هناك حل واحد فقط |
Sadece tek bir çözüm var. | Open Subtitles | هناك حل واحد فقط |
Tıpkı bu dağdan ayrılmanın tek yolu olduğuna inandıkları gibi. | Open Subtitles | كما يعتقدون إنه هناك حل واحد لترك هذا الجبل |
Tıpkı bu dağdan ayrılmanın tek yolu olduğuna inandıkları gibi. | Open Subtitles | كما يعتقدون إنه هناك حل واحد لترك هذا الجبل |
Bu motosikletlerden birini almanın tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك حل واحد انت ستحصل علي دراجة من هذة الدراجات |
Öyle bir yol izleyerek olayları ilerlettiniz ki bize karşılık olarak yapacak tek bir şey kaldı. | Open Subtitles | انك تدير الاشياء بطريقة تجعل هناك حل واحد متبقى |
- Bir gün bir hata yapacak. - tek bir çözümü var. | Open Subtitles | يوما ما سوف يرتكب خطاً ولكن هناك حل واحد. |
Mantıklı olan tek bir çözüm var. | Open Subtitles | ... هناك حل واحد منطقي |
- Bunu sonlandırmanın tek bir yolu var. | Open Subtitles | هناك حل واحد فقط لهذا الوضع |
Hexenbiest'ini durdurmanın tek bir yolu var: | Open Subtitles | هناك حل واحد لإيقافها |
Öyleyse geriye tek bir şey kaldı. | Open Subtitles | بهاي.. اذن هناك حل واحد |
Tüm bunların tek bir çözümü var. Tekrar birlikte çalışacağız. | Open Subtitles | أتعلم أن هناك حل واحد لكل هذا هو أن نعود للعمل سوياً. |
- Kim? Delillere lanet olsun. Bunun tek bir çözümü var. | Open Subtitles | اللعنة على هذه الأدلة هناك حل واحد فقط |