"هناك رجل واحد" - Traduction Arabe en Turc

    • bir adam var
        
    • bir adam vardı
        
    • tek bir kişi var
        
    • tek bir adam
        
    • tek adam var
        
    • sadece bir adam
        
    • tek bir erkek var
        
    • tek bir kişi vardı
        
    Yüce Gracchus, nefret etmek bana zor geliyor... ama bir adam var ki, onu düşündükçe öfkeden kuduruyorum. Open Subtitles جراكوس العظيم انا أجد صعوبة في أن أكره لكن هناك رجل واحد لا يمكنني التفكير بدون أن أستشيط غضبا
    Şu anda parayla aramızda sadece bir adam var. Open Subtitles الآن، هناك رجل واحد فقط بيننا وبين المال
    bir adam vardı. Open Subtitles هل لديك فكرة عمن كان يرافقه ؟ كان هناك رجل واحد
    Bence gerçekten kalıpların dışında düşünen bir adam vardı. Open Subtitles هناك رجل واحد, بالنسبة لي, قد فكّر بطريقة مُغايرة.
    Şu an da bize yardım edebilecek tek bir kişi var. Open Subtitles هناك رجل واحد فقط الذي يمكن أن يساعدنا الآن
    Dünyada, benim lanetli olduğumu düşünmeyen tek bir adam var. Open Subtitles ..هناك رجل واحد في العالم لا يعتقد أنني نحس
    İtibarım bir tarafa, işbirliği yapmayan tek adam var ve o da Parsa ile herhangi bir iletişimi olduğunu bildiğimiz tek kişi. Open Subtitles دعي سمعتي جانباً هناك رجل واحد لا يتعاون معنا وهو الوحيد الذي يعلم
    Yanında oturmak istediğim tek bir erkek var. Open Subtitles هناك رجل واحد اصلي لأجلس بجانبه
    Karşısındaki engel her ne olursa olsun, yardıma ihtiyacı olan insanlar olduğu sürece, dinlenmeyecek tek bir kişi vardı: Open Subtitles مهما كانت العقبات طالما كان هنالك أناس يبكون طالبين النجدة كان هناك رجل واحد لن يرتاح
    Sigorta değeri biçebilecek nitelikte tek bir adam var. O da 2,000 yıl önce bir haçta öldü. Open Subtitles هناك رجل واحد مؤهل للتثمين و مات قبل 2000 عام على صليب
    Hala savaşan tek bir adam var. Open Subtitles لا زال هناك رجل واحد فقط يقاتل
    Bana yardım edecek tek bir adam var. Open Subtitles هناك رجل واحد يستطيع مساعدتى.
    Çadırda bir adam vardı. Open Subtitles . كان هناك رجل واحد في الخيمة ، أفترضت أنه زوجي الجديد
    - Asla pes etmeyecek bir adam vardı. - Selam, Pasha Bhai. Open Subtitles كان هناك رجل واحد كان يإمكانه قلب التوازن
    Ancak, bize savaşmayı ve kampların idaresine saldırıp şu metal orospu çocuklarını hurda yığınına çevirmeyi öğreten bir adam vardı. Open Subtitles لكن كان هناك رجل واحد الذي علمنا القتال... لإقتحام أسلاك المعسكرات... وسحق أولاد العاهرات المعدنية وتحويلها إلى خردة
    Bu şehirde düşünen tek bir kişi var ve o da hapiste. Open Subtitles هناك رجل واحد الذى يفكر فى هذه البلدة
    Hayatım pahasına güvenebileceğim tek bir kişi var. Open Subtitles هناك رجل واحد أثق بحياتي معه الآن
    Tek bir araç ve tek bir adam olduğu için uzun bir sıra vardı. Open Subtitles كان صفا طويلا لأنه كان هناك رجل واحد بالشاحنة فقط
    bu eyaleti Jim Gettys'nin şeytani egemenliğinden kurtaracak ...bir tek adam var Open Subtitles هناك رجل واحد فحسب والذى يستطيع أن يُطهر الحياة السياسية فى هذه الولاية من هيمنة الشر (للحاكم (جيم جيتس
    Bütün dünyada sadece bir adam, bir adam bütün bunları ayarlayabilecek kadar bilgi sahibi. Open Subtitles هناك رجل واحد في العالم أجمع... رجل واحد يعرف ما يكفي ليختلق كلّ هذا.
    Biliyorsun benim için tek bir erkek var, Johnny-O. Open Subtitles أنت تعرف أن هناك رجل واحد فى العالم من آجلى "جونى"
    Bu dünyada babamın korktuğu sadece tek bir kişi vardı Volkoff endüstrisine tehlike olabilecek tek bir kişi. Open Subtitles كان هناك رجل واحد أبى يخاف منه "التهديد الوحيد لصناعات "فولكوف

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus