Perzephone diye bir gemi var. | Open Subtitles | هناك سفينة تدعى بيرسيفوني تنتظر في كاليه |
Long Beach limanından 2:30'da ayrılacak bir tek gemi var. | Open Subtitles | هناك سفينة واحدة من المقرر أن تغادر الميناء في الثانية والنصف |
- Dünya'yı koruyabilecek bir gemi daha var. - Biliyorum. Üzerindeyiz. | Open Subtitles | هناك سفينة أخرى يمكن أن تحمي الأرض أعلم موقفنا تماما الآن |
Limanın aşağısındakarantina altında olan bir Portekiz gemisi var. | Open Subtitles | هناك سفينة برتغالية موجودة فى الميناء منذ 3 اسابيع |
Haklı. Dartlar kısa mesafe savaşçılarıdır. Muhtemelen buralarda bir yerde bir kovan gemisi var. | Open Subtitles | سهام الريث هى مقاتلات قصيرة المدى لابد أن هناك سفينة أم للريث فى مكان ما |
Pozisyonunuza doğru yaklaşan bir kovan var. Evet Efendim, gördüm onu. | Open Subtitles | هناك سفينة أم تتحرك لموقعك نعم سيدي أرى ذلك |
Bu gece Doğu gözcüsü'ne kalkan bir gemi var. | Open Subtitles | هناك سفينة ستغادر لـ شرق الحِراسة بواسطة البحر, الليلة |
Kıyıdan uzakta bir gemi var. Uçurumdan gördüm. | Open Subtitles | هناك سفينة على الشاطىء رأيتها من على القمة الجبلية |
Bonnaire, limanda seni bekleyen bir gemi var. | Open Subtitles | بونيار هناك سفينة في انتظارك في الميناء. |
Sancak tarafından yaklaşan büyük bir gemi var efendim. | Open Subtitles | هناك سفينة كبيرة تقترب من الميمنة |
- Gelen bir başka gemi var. - Belki ne olduğunu onlar biliyorlardır. | Open Subtitles | هناك سفينة اخرى قادمة - ربما يعرفون ماذا حدث - |
- bir gemi buraya geliyor. Ah, benim sinyalimi aldılar demek. | Open Subtitles | هناك سفينة تتجه إلينا لابد أنها إلتقطت إشارتى |
Bugün yurt dışına çıkacak olan bir gemi daha varmış. | Open Subtitles | في المرفأ الرئيسي، لايزال هناك سفينة واحدة |
bir gemi dolusu insan seni arıyor. | Open Subtitles | هناك سفينة كاملة مليئة بالرجال يبحثون عنك. |
O konumda bir Çoğalıcı gemisi var, kendimizi gösterdiğimiz anda bizi alaşağı etmeye hazır durumda. | Open Subtitles | هناك سفينة مضاعفين في الموقع. على استعداد لاتخاذنا خارجا ثانية بعدما كشفنا أنفسنا. |
Sisteme girmek üzere olan ikinci bir Cumhuriyet gemisi var. | Open Subtitles | سيدى, هناك سفينة آخرى للجمهورية تدخل النظام |
Yukarıda bir yerde uzay gemisi var. Bu gezegeni yakıp kül edecek. | Open Subtitles | في مكان ما في الأعلى هناك سفينة فضائية ستحرق الكوكب |
Yukarılarda bir uzay gemisi var Londra'yı bir Noel ağacı gibi aydınlatıyor. | Open Subtitles | إسمع هناك سفينة بالأعلى تضيء لندن مثل شجرة عيد الميلاد |
Pozisyonunuza doğru yaklaşan bir kovan var. Evet Efendim, gördüm onu. | Open Subtitles | هناك سفينة أم تتحرك لموقعك نعم سيدي أرى ذلك |
- Efendim, denizdeki koca oğlan... .. konumumuza yönelen bir Pakistanlı Zülfikar sınıfı firkateyn. | Open Subtitles | سيدي, هناك سفينة باكستانية حربية قادمة في إتجاهنا |