Hak ettiğiniz tahta oturabilmeniz için yapmanız gereken tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد يجب عليك أن تفعله وهو أن تستعيد حقك الشرعى فى العرش.. |
Hak ettiğiniz tahta oturabilmeniz için yapmanız gereken tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد يجب عليك أن تفعله وهو أن تستعيد حقك الشرعى فى العرش.. |
Deneyebileceğimiz tek bir şey var, tamam mı? | Open Subtitles | هناك شىء واحد ربما بإمكاننا تجربته , حسناُ؟ |
Benim için yapabileceğin birşey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد تستطيع فعله لو اردت مساعدتى |
Evet , buna yapılacak tek şey var. | Open Subtitles | سيعود إلى شيئا صغير جدا حسنا, هناك شىء واحد فقط لنفعله بها |
Eğer bildiğim bir tek şey varsa o da şu: | Open Subtitles | لأن إذا كان هناك شىء واحد أعلمه فهو هذا: |
Benim önemsediğim tek bir şey var, ihtiyacım olan bir şey var ve zaman tükeniyor. | Open Subtitles | هناك شىء واحد أهتم له شىء واحد أريده والوقت ينفذ |
Bilmen gereken tek bir şey var Bauer. Ödeyeceksin. | Open Subtitles | هناك شىء واحد تحتاج لمعرفته يا "باور" انك ستدفع الثمن |
Bilmen gereken tek bir şey var Bauer. Ödeyeceksin. | Open Subtitles | هناك شىء واحد تحتاج لمعرفته يا "باور" انك ستدفع الثمن |
Yapacağımız tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد يمكننا القيام به |
İstediğim tek bir şey var: O da kıymetlim için buz! | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط اريده: ثلج لل"دينج-دونج"! |
Yapılacak tek bir şey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط لنفعله |
Ama yapmayacağız birşey var... o da bir gece pis bir sıçan gibi odasına sızıp onu uykusunda öldürmek. | Open Subtitles | و لكن هناك شىء واحد لن نفعلة أن نتسلل لغرفتها ليلاً كما لو كنا فئران حقيرة و نقتلها و هى نائمة |
Bilmek istediğim sadece birşey var. | Open Subtitles | انظر.. هناك شىء واحد أريد معرفته |
50 yıldır hayatımızda kayıp olan bir tek şey var, uh, senden bana bir oral sex yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن و بعد 50 عاماً كان هناك شىء واحد مفقوداً أريدك أن تُعطينى جنس فموى |
Unutmadığım bir tek şey var... | Open Subtitles | هناك شىء واحد لا أستطيع نسيانه |
Sana sormak istediğim bir tek şey var. | Open Subtitles | هناك شىء واحد فقط اود ان اسألك عنه |
Eğer bildiğim bir tek şey varsa o da şu: | Open Subtitles | لأن إذا كان هناك شىء واحد أعلمه فهو هذا: |
Şu hayatta kesin olan bir tek şey varsa, | Open Subtitles | لو أن هناك شىء واحد مؤكد فى هذة الدنيا |