| Lily, bekle. Seninle konuşman gereken bir şey var. | Open Subtitles | ليلي ،انتظري هناك شيء أريد أن أتحدث إليك بشأنه |
| ...sana söylemem gereken bir şey var ve bunu sana çok uzun zaman önce söylemeliydim. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن اخبرك به, وكان يجب أن أخبرك به منذ وقت طويل. |
| Aslında, sana anlatmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | في الواقع، ليس هناك شيء أريد أن أقول لكم. |
| Partiye gitmeden önce seninle konuşmak istediğim bir şey var. | Open Subtitles | شيلدن هناك شيء أريد أن نتحدث قبل أن نذهب للحفلة |
| Dinle, sana sormak istediğim bir şey var ama yüz yüze sormak istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أسألك لكن أريد مقابلتك شخصياً. |
| Lily, gerçekten söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | ليلي ، هناك شيء أريد أن أتحدث إليك بشأنه |
| Lütfen kenara çek, gizemim, söylemem gereken bir şey var, bu sefer neden kalmayı seçmedin? | Open Subtitles | توقف من فضلك، أنه لغزي هناك شيء أريد أن أقوله لماذا لا تختار هذا الوقت للبقاء |
| Lütfen kenara çek, gizemim, söylemem gereken bir şey var, neden bu sefer kalmayı seçmedin? | Open Subtitles | توقف من فضلك، أنه لغزي هناك شيء أريد أن أقوله لماذا لا تختار هذا الوقت للبقاء |
| Nick, Renard'ın Bonaparte'yi öldürdüğü gece hakkında sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | نيك ، هناك شيء أريد أن أقوله لك حول الليلة التي رينارد قتل فيها بونابرت |
| Dinle, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | اسمعي، هناك شيء أريد أن أخبركِ به |
| Güzel, konuşmam gereken bir şey var, senle ilgili, baba, ama bu... | Open Subtitles | حسنا, هناك شيء أريد أن أتكلم معك فيه؟ |
| Benim de sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أخبرك به أيضاً |
| Bak. Seninle konuşmam gereken bir şey var. | Open Subtitles | إسمع ، هناك شيء أريد أن أحدثك عنه |
| Ama ölmeden önce bilmeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن أموت, هناك شيء أريد أن أطلعك عليه |
| Portia, Sana sormak istediğim bir şey var... biliyorum, biraz ani olabilir ama. | Open Subtitles | بورشيا, هناك شيء أريد أن أسألك إياه... وأعلم أنه سيكون مفاجئاً بالنسبة لك |
| Gitmeden önce, sana göstermek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن تغادري، هناك شيء أريد أن أريكِ إياه |
| Tatilimiz hakkında sana göstermek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أريك أياه بخصوص عطلتنا. |
| Bak, seni ilk kez oynarken gördüğümden beri söylemek istediğim bir şey var. | Open Subtitles | اسمع، هناك شيء أريد أن أقول لك... ... منذ أول مرة رأيتك اللعب. |
| -Size sormak istediğim bir şey var. -Nedir? | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أسألك عنه ما هو؟ |
| Seninle konuşmak istediğim birşey var. | Open Subtitles | هناك شيء أريد أن أحدثك بشأنه. |
| Aslında bu çok iyi oldu, çünkü benim de seninle gerçekten konuşmak istediğim bir konu var. | Open Subtitles | هذه جيد في الحقيقة لأن هناك شيء أريد أن أتكلم به معك أيضاً |