Aslında, senin için Yapabileceğim bir şey var Barry. | Open Subtitles | في الواقع يا باري, هناك شيء يمكنني فعله من أجلك |
İşten yeni çıkartılmıştı umutsuz görünüyordu, bu yüzden ben de Yapabileceğim bir şey var mı diye sordum. | Open Subtitles | لقد كان يعاني من إنفصامٍ، و بدا يائساً لذا سألته إن كان هناك شيء يمكنني فعله |
Yardım için Yapabileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء يمكنني فعله للمساعدة؟ |
Aslında yardım edebileceğim bir şey olup olmadığını sormaya gelmiştim. | Open Subtitles | في الحقيقة لقد كنت أتساءل إن كان هناك شيء يمكنني فعله للمساعدة |
Ben sizin için bir şey yapabilir miyim? | Open Subtitles | في واقع الأمر أنا هنا لرؤية إنْ كان هناك شيء يمكنني فعله لأجلك. |
- Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | لم يكن هناك شيء يمكنني فعله. |
Bu beni öldürür ancak başka yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | سيقتلني ذلك, لكن... أرى أنه ليس هناك شيء يمكنني فعله |
Ama benim Yapabileceğim bir şey var. | Open Subtitles | حسنا , هناك شيء يمكنني فعله الأن. |
Yapabileceğim bir şey var mı? diye merak ediyorum... | Open Subtitles | ...أتسائل إذا كان هناك شيء يمكنني فعله |
- Yardım edebileceğim bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك شيء يمكنني فعله ساعد نفسك |
Seni mutlu etmek için bir şey yapabilir miyim? | Open Subtitles | هل هناك شيء يمكنني فعله لمساعدتك؟ |
- Güzel. - Yapabileceğim bir şey varsa... | Open Subtitles | -لو كان هناك شيء يمكنني فعله ... |
Bu konuda yapabileceğim bir şey yok ama belki sen bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | ولايمكن هناك شيء يمكنني فعله لذلك لكن ربما هناك شيء تستطيع فعله بخصوص... |