Las Vegas'dan kalkan tek bir uçak var, ona yer ayırttım. | Open Subtitles | هناك طائرة مستأجرة واحدة متوفر في لاس فيجاس. نحن فقط سنأخذها. |
Tamamdır, uçuşlar. Bizi eve ulaştırabilecek, saat 5:00'te bir uçak var. | Open Subtitles | حسناً، بشأن الطيران هناك طائرة في الخامسة يمكن أن تقلنا للوطن |
Yarışmıyoruz. Havada düşmek üzere olan bir uçak var burada yaptığımız küçük bir kızı kurtarmaya çalışmak. | Open Subtitles | نحنُ لا نتنافس هناك طائرة في الجو ستصطدم |
Sabah New York bağlantılı bir Barselona uçağı var. | Open Subtitles | هناك طائرة متوجهة إلى (برشلونة) في صباح و من ثم إلى (نيويورك). |
Özel uçağımız hazır bekliyor. | Open Subtitles | هناك طائرة خاصة تنتظرنا |
Yaklaşık 13 km ötede küçük bir havaalanı var... Orada Vatikan'a ait bir jet var. | Open Subtitles | هناك طائرة نفاثة تابعة للفاتيكان على بعد 13 كم من هنا شمالاً |
Kenndy havalanına bir jet geliyor, tamam mı? | Open Subtitles | وستكون هناك طائرة فى مطار "كيندى" ، حسنا؟ |
Bizi bir saat sonra Miami'ye götürmek için bir uçak bekliyor. Büyük bir mesele haline getirme. | Open Subtitles | هناك طائرة تنتظرنا لتقلنا الى ميامى خلال ساعة |
Olumsuz. Yaklaşmakta olan uçak var. Yerinizi koruyun. | Open Subtitles | سلبي،وحدة الجو ، هناك طائرة قادمة تقترب انتظر في موقعك |
Bir saat sonra kalkan bir uçak var.. ve çoktan yer ayırttım. | Open Subtitles | هناك طائرة ستغادر خلال نصف ساعة ولقد قمت بالحجز بها |
Ana adadan perşembe günü kalkan bir uçak var. | Open Subtitles | هناك طائرة سترحل من الجزيرة الرئيسية يوم الخميس |
Dinle, bu sabah buraya inecek bir uçak var mıydı diye soruyorlar. | Open Subtitles | أنصت هؤلاء الرجال يريدون أن يعرفوا إذا كان هناك طائرة من المقرر أن تهبط هنا هذا الصباح |
- Seni bekleyen bir uçak var. | Open Subtitles | هناك طائرة بإنتظارك اصعد على متنها وارجع إلى المنزل |
Kafamızın üzerinde beni öldürmek için gönderilmiş insansız uçak var. | Open Subtitles | هناك طائرة آلية فوق رؤوسنا الآن مرسلة لقتلي |
Miller hadi. 13.30'da Teksas'a bir uçak var, ona yetişmek istiyorum. | Open Subtitles | لا أحد ستضيع وقتك معه ميلر ، هيا بنا هناك طائرة الساعة 1.30 لمدينة تكساس |
Yarışmıyoruz. Havada düşmek üzere olan bir uçak var burada yaptığımız küçük bir kızı kurtarmaya çalışmak. | Open Subtitles | نحنُ لا نتنافس هناك طائرة في الجو ستصطدم |
Unutma, gökyüzünde bir uçak var ve yere inmeyecek. | Open Subtitles | تذكر هناك طائرة في السماء ولن تهبط |
Forman, Kaliforniya'ya 4 saat sonra bir uçak var ve sen de içindesin. | Open Subtitles | فورمن ، هناك طائرة متجهة لكالفورنيا خلالاربعساعات،وأنت علىمتنها . |
Palam Hava üssünde seni bekleyen bir donanma uçağı var. Seni, Doğu Naval Üssüne götürecek. | Open Subtitles | هناك طائرة تابعة للبحرية تنتظرك في قاعدة (بالام) الجويّة، ستقلّك للقاعدة البحرية الغربية |
Bu gece kalkan bir askeri nakil uçağı var. | Open Subtitles | هناك طائرة نقل تغادر الليلة |
Özel uçağımız hazır bekliyor. | Open Subtitles | هناك طائرة خاصة تنتظرنا |
Cincinnati'de bizi bekleyen bir jet var. | Open Subtitles | هناك طائرة نفاثة تنتظرنا في "سينسيناتي" سنطير بإتجاه الجنوب |
Kenndy havalanına bir jet geliyor, tamam mı? | Open Subtitles | وستكون هناك طائرة فى مطار "كيندى" ، حسنا؟ |
"Havaalanı açık. Sizin için bir uçak ayarladım." | Open Subtitles | هناك طائرة جاهزة بالمطار لنقلك سيدي |