"هناك عميل" - Traduction Arabe en Turc

    • ajanı var
        
    • bir ajan var
        
    • müşteri var
        
    • köstebek var
        
    • muhbir var
        
    • Müşteri falan
        
    • bir casus
        
    Kararsız bir CIA ajanı var, yolunu kaybetmiş, asla kabul edemeyeceğim şeyler yapıyor. Open Subtitles هناك عميل بالاستخبارات المركزية غير متزن، وضل طريقه، ويقوم بأفعال لا أستطيع تقبّلها.
    Konuşmak isteyen bir FBI ajanı var. Open Subtitles هناك عميل خاص من مكتب التحقيقات الفدرالى يريد التحدث
    - Bu işte başka bir ajan var mı? - Kahretsin, hayır! Open Subtitles هل هناك عميل آخر فى هذة المهمة اللعنة لا
    - Biliyoruz, başımızda bir ajan var. - Hayır, sadece bir ajan değil. Open Subtitles نعلم بأن هناك عميل يتابعنا لا, ليس واحد فقط
    Fakat bence şahsi olarak ilgilenmeniz gereken bir müşteri var. Open Subtitles ‫لكن هناك عميل واحد أعتقد أنك ‫يجب التعامل معه شخصيا
    Gemimde CIA'nin yerleştirdiği aleyhime çalışan bir köstebek var. Open Subtitles هناك عميل للسي آي ايه تم زراعته على متن الغواصه يعمل ضدي
    Bodrumda duran, polonyum zehirlenmesinden ölmuş bir Rus muhbir var. Open Subtitles هناك عميل إشعاعي مات جراء التسمم بالبولونيوم (البلونيوم : عنصر فلزي إشعاعي) جسده موضوع في الثلاجة بالقبو حاليا
    Müşteri falan yok. Open Subtitles ليس هناك عميل.
    Otelde bir Ring ajanı var. Open Subtitles هناك عميل رينغ في مكان ما في هذا الفندق
    Şu anda laboratuarda bir FBI ajanı var. Open Subtitles هناك عميل فيدرالي في المعمل الآن
    Uzaktan kumandalı robotu döndür. Kamyonda bir TGK ajanı var. Open Subtitles مازال هناك عميل بالشاحنة
    FBI'ın içinde yozlaşmış bir ajan var. Open Subtitles هناك عميل فاسد داخل مكتب التحقيقات الفيدرالي
    FBI'ın içinde yozlaşmış bir ajan var. Open Subtitles هناك عميل فاسد داخل مكتب التحقيقات الفيدرالي
    Eric, Nell, ambulans lazım. Yaralı bir ajan var. Open Subtitles ايريك,نيل,احتاج للاسعاف,هناك عميل مصاب
    Sadece, bizden sürekli tır kiralayan... bir müşteri var. Open Subtitles فقط هناك عميل واحد ما يزال يستأجر منا
    Gerçekte hiç zor değil. Ofiste bir müşteri var. Open Subtitles هناك عميل في المكتب
    Tarla faresi değil, köstebek var. Open Subtitles لا ياسيدي هناك عميل مزدوج و ليس فأر
    MI7 de bir köstebek var. Open Subtitles هناك عميل مزدوج في إم آي 7
    CIA'de bir köstebek var! Open Subtitles تخلى عقيد بالـ(كاي جي بي) عن ولاءه اليوم بـ(روما) هناك عميل مزدوج بالـ(سي آي أيه)!
    - Aramızda bir muhbir var. Open Subtitles هناك عميل في المكان
    Müşteri falan yok. Open Subtitles ليس هناك عميل.
    Nicolai isimli bir casus vardı güneyde faaliyet gösteriyordu ve Lescovar adını kullanıyordu. Open Subtitles كان هناك عميل يدعى نيكولاي يعمل في مكان ما من الجنوب من هنا و يطلق على نفسه أيضا ليسكوفر

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus