- Beraat etse dahi barodan atılması ve bir daha avukatlık yapamaması büyük bir olasılık. | Open Subtitles | حتى اذا حصل على البراءة هناك فرصة كبيرة ان يتم فصله من النقابة ولن يستطيع ممارسة المحاماة مرة اخرى |
- Beraat etse dahi barodan atılması ve bir daha avukatlık yapamaması büyük bir olasılık. | Open Subtitles | حتى اذا حصل على البراءة هناك فرصة كبيرة ان يتم فصله من النقابة ولن يستطيع ممارسة المحاماة مرة اخرى |
- Eğer geri adım atarsan bir suçluya serbest kalması için büyük bir şans vermiş olursun. | Open Subtitles | وان تنازلت هناك فرصة كبيرة ان يكون المذنب برئ |
Ben buna kızı da vurmak için iyi bir şans derim. | Open Subtitles | أظن أن هناك فرصة كبيرة أنك سوف تصيبها |
Yani ameliyatı yaparsanız hastanın bitkisel hayata girme olasılığı yüksek. | Open Subtitles | اذاً اذا قمنا بهذه العملية هناك فرصة كبيرة ان ينتهي المريض في حالة من الموت الدماغي ؟ |
Bu gidişle, Dr. Kim Jin Keun'un söylediği gibi, koronal boşluğu rahatsız etmesi olasılığı yüksek. | Open Subtitles | (بهذا المعدَّل ، كما ذكَر الطبيب (كيم جين كيون هناك فرصة كبيرة لإفساد التجويف الدموي الوريدي |
Carlito'nun bu akşam Black Book'ta olacağıyla ilgili iyi bir şans varmış. | Open Subtitles | يُقال أنّ هناك فرصة كبيرة أنّ (كارليتو) سيكون في (بلاك بوك) الليلة. |
Sonra da sadece kızı değil bütün davasını batırman için iyi bir şans olmuş olur. | Open Subtitles | وأنّ هناك فرصة كبيرة أنّك أفسدت هذه القضية برمتها... وليس الفتاة فحسب. |
Bu iyi bir şans. Sanırım öyle. | Open Subtitles | هناك فرصة كبيرة أعتقد ذلك |