Aşağıda binlerce yıllık dünya tarihi var. | Open Subtitles | يوجد آلاف السنين من تاريخ العالم هناك في الأسفل. |
Bazen orada, Aşağıda yalnız olmadığımı düşünürüm. | Open Subtitles | أحياناً أتساءل إذا كنت لوحدي هناك في الأسفل |
İnsanlar Aşağıda öldü, yalnız Macy değil. | Open Subtitles | هناك اناس ماتوا هناك في الأسفل ليس فقط ميسي |
Umarım Frankie Jr. Aşağıda iyidir. | Open Subtitles | اتمنى ان يكون فرانكي بخير هناك في الأسفل |
Feneri sönmüştü çünkü onu bulana kadar neredeyse 1 hafta Aşağıda kalmıştı. | Open Subtitles | نفذ الضوء من لمبته بسبب أنه كان هناك في الأسفل قرابة الأسبوع قبل أن نستطيع أن نصل إليه |
Geceleri yatağıma uzanır Aşağıda neler hissettiğinin hayalini kurarak, gözlerimi kapatmaya korkardım. | Open Subtitles | أتعلم , أحياناً أتقلب في فراشي ليلاً خائفة من أن أغلق عيناي وأتخيّل كيف كانت الحياة بالنسبة له هناك في الأسفل |
Hala Aşağıda yeterli oksijenleri olmadan mahsur kalmış haldeler. | Open Subtitles | ما زالوا عالقين هناك في الأسفل بدون أوكسجين كافٍ. |
Ee, basit bir kamera ile, stadyumun her köşesinden aşağıya bakan size kuş bakışı görüntü sağlayan tüm insanların Aşağıda olduğu bir düzenek olabilir. | TED | حسنًا، إعدادٌ بسيطٌ جدًا عبارةٌ عن كاميرا في كل ركن من الاستاد موجهة للأسفل تمنحك رؤية من الأعلى لجميع الناس هناك في الأسفل. |
Aşağıda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | ويجب أن يكون هناك في الأسفل بعض |
Tek bildiğimiz hâlâ Aşağıda olduğu. | Open Subtitles | على حد علمنا, أنها ماتزال هناك في الأسفل... |
Ona Aşağıda neler olduğunu sorabilir miyim? | Open Subtitles | هل علي أن أسألها عن ما حدث هناك في الأسفل . |
Aşağıda neler olduğunu, ...öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أعلم ماحدث هناك في الأسفل . |
Eğer seni Aşağıda görmezsem Bir daha gözüme görünmesne iyi edersin. | Open Subtitles | إذا أنا لا أراك هناك في الأسفل... ... تأكد من أنني لن أراك مرة أخرى. |
Eğer seni Aşağıda görmezsem Bir daha gözüme görünmesne iyi edersin. | Open Subtitles | إذا أنا لا أراك هناك في الأسفل... ... تأكد من أنني لن أراك مرة أخرى. |
- Bir kaç saniye sonra Aşağıda olurum. | Open Subtitles | أنا سأكون هناك في الأسفل في ثوانى. |
Bauer kaçmaya çalışıyor efendim. - Kate şu an Aşağıda. | Open Subtitles | يحاول (باور) الهرب يا سيدي، و(كايت) هناك في الأسفل الآن. |
Steve. Steve'i çıkarın. Hâlâ Aşağıda. | Open Subtitles | "ستيف" عليك أن تُخرج "ستيف", لازال هناك في الأسفل. |
Aşağıda onu bıraktığım yerdeydi. | Open Subtitles | كانت هناك في الأسفل حيث تركتها |
- Aşağıda olmamalıydı. | Open Subtitles | لم يكن عليه أن يتواجد هناك في الأسفل. |
Aşağıda bir yer buluruz. | Open Subtitles | سنجد بقعة هناك في الأسفل |