Ona, onun yanında olacağını söyledin ve onun yanında olacaksın. | Open Subtitles | لقد قلت أنكِ ستتواجدين هناك لأجله وستتواجدين لأجله |
Kızgınım bana söylemediği ve oğlumun yanında olamadığım için. | Open Subtitles | الغضب... بأنها لم تخبرني بأنني لم اكن هناك لأجله. |
Korkuyor ve yanında olmamı istiyor. | Open Subtitles | هو خائف ويريدني أن أكون هناك لأجله. |
Bu sabah kurumdan uğradılar. Boog'a yanında olacağına söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد جاءت الخدمة الاجتماعية هذا الصباح لقد وعدت (بوغ) أنني سأكون هناك لأجله |
Onun yanında olmam lazım. | Open Subtitles | سأكون هناك لأجله. |
Shadow beş gün sonra tahliye oluyor ve onun yanında olacağım. | Open Subtitles | شادو) سيعود بعد خمسة أيّام)، ولن سأكون متواجدة هناك لأجله. |