"هناك لا شيء" - Traduction Arabe en Turc

    • bir şey yok
        
    • hiçbir şey yok
        
    • birşey yok
        
    • şey yoktur
        
    • bir tarafı yok
        
    • şey olmadığını
        
    • hiç bir
        
    • hiçbir şey yoktu
        
    Hayatımda başka hiç bir şey yok. Open Subtitles أَرْجعُ للبيت مِنْ العملِ، وكُلّ عِنْدي عملُي. هناك لا شيء ما عدا ذلك في حياتِي.
    Mulder, yapabileceğin bir şey yok. Open Subtitles مولدر، هناك لا شيء الذي أنت يمكن أن تعمل.
    O iyi bir askerdi, ama onu geri getirmek için yapabileceğin bir şey yok! Open Subtitles هي كانت صلبة جيدة، مولدر، لكن هناك لا شيء الذي أنت يمكن أن تعمل لإعادتها.
    Ona benziyor ama o arabanın içinde sevdiğin adama dair hiçbir şey yok. Open Subtitles يَبْدو مثله لكن هناك لا شيء من الرجلِ الذي أحببتَه في تلك السيارةِ.
    Burada taş ve çamurdan başka birşey yok. Open Subtitles نعم، حَسناً، هناك لا شيء هنا لكن الوسخَ والصخورَ.
    Pekala, burada bir şey yok, kaseti geri saralım. Open Subtitles حسنا، هناك لا شيء هنا لذا دعنا نلفّ الشريط.
    Korkmayın efendim. Korkacak bir şey yok. Open Subtitles هو حسنا، سيد هناك لا شيء الّذي سيكون خائف من.
    İstediğim bir şey yok, Ajan Mulder, ...annenin nasıl olduğunu bilmek dışında. Open Subtitles هناك لا شيء أريد، الوكيل مولدر، ماعدا للرؤية كم عمل أمّك.
    Yapabileceğimiz bir şey yok Niles. Open Subtitles هناك لا شيء الذي نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعمَلُ، النيل.
    Bu evde bu koltuk dışında bana ait bir şey yok. Open Subtitles هناك لا شيء لي حول هذا المكانِ ماعدا كرسيي.
    Telaş edecek bir şey yok. Open Subtitles حَسَناً، هناك لا شيء الّذي سَيُقلَقُ حول.
    Bu adamda doğaüstü bir şey yok. Open Subtitles أعدك هناك لا شيء عالم ماوراء الطبيعة حول هذا الرجل.
    Yapabileceğim hiç bir şey yok. Open Subtitles هناك لا شيء الذي أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ.
    Yukarıdaki kadının benim yaşlı halim olduğunu biliyorum ama onda tanıdık gelen hiç bir şey yok. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّ الإمرأةِ فوق هناك ني عندما أَنا كبير السنُ، لكن هناك لا شيء مألوف حولها.
    Eğer şikayetinizi geri alıyorsanız, yapacak bir şey yok. Open Subtitles إذا أنت تَسْحبُ الشكوى، هناك لا شيء الذي أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ.
    - Hayır, iki canın alınmasını kolaylaştıracak hiçbir şey yok Booth! Open Subtitles لا، هناك لا شيء ذلك يُحقّقُ خسارة روحين أسهلِ لي، بوث.
    Korkacak hiçbir şey yok. -Evet, hepsi kadın. Open Subtitles هناك لا شيء تخافي منة نعم، كل هؤلاء النساء.
    Yasal olarak yapabileceğin hiçbir şey yok. Open Subtitles هناك لا شيء الذي أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُ مِنْ وجهة نظر قانونية.
    Bugün yapılacak birşey yok. Open Subtitles هناك لا شيء الذي نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعمَلُ اليوم.
    Polisin nesnelliğini yitirmesinden daha kötü bir şey yoktur. Open Subtitles هناك لا شيء أسوأ من شرطي هذه قلة في الموضوعيةِ
    Annesi tarafından terkedilmiş genç bir kızın komik bir tarafı yok. Open Subtitles هناك لا شيء مضحك حول a بنت مراهقة التي أمّ تَركتْها.
    ama ona bunda utanılacak bir şey olmadığını kanıtlamak için, Open Subtitles لكن لتَشويفها بأنّ هناك لا شيء الّذي سَيَكُونُ خجلان مِنْ،
    Üç acı veren hafta sonunda, elimizde hiçbir şey yoktu. Open Subtitles لثلاثة أسابيع مؤلمة كان هناك لا شيء

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus