Hayatta bazı anlar vardır, Lucas geçmişi temizleyip yoluna devam etmek zorundasındır. | Open Subtitles | هناك لحظات في الحياة، لوكاس حيث عليك التخلص من الماضي والمضي قدماً |
Bu bağı oluşturan böyle kilit anlar vardır. | TED | هناك لحظات تقوي الروابط بيننا، وتلك اللحظة من أهمها. |
Hayatta Schubert'in bile bize bir şey söyleyemeyeceği anlar vardır. | Open Subtitles | أنا خائف هناك لحظات في الحياة عندما يكون حتى شوبرت أن أقول شيئا بالنسبة لنا. |
Bunu gibi anlar oldu, pek nadir sessizlik anları oldu. | TED | كانت هناك لحظات مماثلة، لحظات قليلة من الصمت. |
Her şeyin mümkün olduğu bir an vardı. | Open Subtitles | كان هناك لحظات كل شيء كان ممكناً بها |
Sevdiğin biriyle bile kötü anlar olur. | Open Subtitles | حتى مع الشخص الذي تحبيه تكون هناك لحظات سيئه. |
Hayatında seni sen yapan kişiliğini belirleyecek anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات في حياتك التي تصنعك تلك التي تقرر من ستكون |
Tatlım, bazen hayatımızda tekrar elde edemeyeceğimiz anlar vardır ve seni tanıyorum eğer gidip oğlunla şimdi konuşmazsan sonsuza kadar aklından çıkmayacaktır. | Open Subtitles | عزيزتي هناك لحظات في حياتك لا يمكنك استعادتها وأنا أعرفكِ, إن لم تتعاملي مع هذا الشيء الآن فسوف يطاردكِ للأبد |
İki insanın varoluşun derin acısını paylaştığı nadir anlar vardır. | Open Subtitles | تكون هناك لحظات يتقاسم فيها شخصان الحزن العميق للوجود |
Gülümse! Hayatınızda, kararlarınızın ihtiyatsız olmadığını umut ettiğiniz anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات في الحياة عندما تتمنى أن قرارتك لم تكن متسرعة |
Maçlarda topun filenin üst kısmına çarptığı anlar vardır, ve bu kısacık an içerisinde, topun fileyi geçeği ya da takılacağı belli olur. | Open Subtitles | هناك لحظات في المباراة تصطدم الكرة بأعلى الشبكة و للحظة يمكنها أن تتحرك للأمام أو تسقط للخلف |
"Bilirsiniz, insanın gerçekten düşünmemeyi tercih ettiği anlar vardır." | Open Subtitles | ترى كان هناك لحظات ، لحظات التى يفضل المرء أن لا يفكّر بشأنها |
Yaşamımızda kendimizi dönüm noktalarında bulduğumuz anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات في حياتنا نجد انفسنا في فيها تقاطع الطريق |
Hayatta, çok zor olduğunu düşündüğün şeylerle karşı karşıya geldiğin anlar vardır ama 10,20 yıl sonra geriye dönersin ve o anlara gülersin. | Open Subtitles | هناك لحظات في الحياة عندما تواجه الشّيء الذي تعتقد بأنه تذكاري، |
Hayatınızda, Tanrı'nın size şaka yaptığının farkına vardığınız anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات في حياتك عندما تدرك أن الرب يمزح |
Her evlilikte zor anlar vardır. | Open Subtitles | هناك لحظات تحدي في كل حياة زوجية إخبار زوجك أنه ليس مضحك |
"Benim bir Yahudi olup, onun olmadığını unuttuğum anlar oldu." | Open Subtitles | كان هناك لحظات عندما نسيت أنّني كنت يهودية وهو ليس بيهودي وبأمانة |
Bunu yaptığım öyle anlar oldu ki geriye dönmek istedim ama benim, işte- | Open Subtitles | هناك لحظات فعلت هذا اود حقاً الرجوع للوراء لها ولكن كان ذلك، أنا مجرد أنت تعرف |
Fakat öyle bir an vardı ki iki kişi olup üç kişi olmak üzereyken tam olarak nerede olmamız gerektiğini hissettim. | Open Subtitles | ...لكن كانت هناك لحظات ...حيث كنا نحن الأثنان فقط ...على وشك أن نكون ثلاثه |
Evet hayatımızı kökünden değiştiren anlar olur... ama her zaman... bekleyebileceğimiz yoldan olmaz. | Open Subtitles | نعم, هناك لحظات تغير حياتنا للأبد ولكن ليست بالشكل الذي نتوقعه |
Yine de, bazı anlar vardı, hiç şüphesiz, gerçek, içten müzikal etkileşimin gerçekleştiği bazı anlar vardı. | TED | ولكن مجدداً كان هناك لحظات حتماً لحظات كانت واقعية جداً .. صدقاً .. اثناء العزف كنت مستمتعا و مأخوذاً بها موسيقياً |