"هناك لذا" - Traduction Arabe en Turc

    • orada
        
    • o yüzden
        
    • de
        
    • bu yüzden
        
    Onu orada çalışırken görmüştüm. Belki de kızı o kaçırmıştır. Open Subtitles كان البستاني، رأيته يعمل هناك لذا قد يكون من اختطفها.
    Üvey babamın orada tanıdıkları vardı. Bize yeri o ayarladı. Open Subtitles والدي بالتبني لديه روابط هناك لذا سوف يأخذنا في هذا.
    orada silah ruhsatı olduğunu söylüyor. Open Subtitles تفضل فقط سلمها لي يقول ان تصريح السلاح هناك لذا ..
    Aslında oraya vardığımda araba yanıyordu, o yüzden zar zor okuyabildim Open Subtitles فعلياً كانت تحترق عندما وصلت هناك لذا كان من الصعب قرائتها
    Bak, adam akıllı bir gösteri yapmak istiyoruz bu yüzden birlik olmamız lâzım. Open Subtitles نريد ان ننظم عرضا جيدا هناك لذا يجب ان نعمل سوية دعني افكر
    Belki de bütün gece orada kalırım. Yaramazlık yapmayın. Open Subtitles حسناً قد أضطر لإمضاء الليلة هناك لذا أحسنا التصرف, اتفقنا؟
    Amcam, benim için orada iş bakacak... bende beğenirsem oraya taşınacağım. Open Subtitles عمي سيجد لي عمل هناك لذا سَأَتأكّدُ منه وإذا أَحْبُّبته، أنا ساستقر هناك.
    Seken topunu orada unutmuş, bilirsin ara sıra sektirmek ister. Open Subtitles لقد ترك كرته النطّاطه هناك لذا مُؤكّد أنه سوف يأتي أتفعل ذلك من أجلي ؟
    Onun oraya daha fazla kanıt koymaması için güvendiğim birilerinin orada olmasını istiyorum. Open Subtitles أَحتاجُ شخص ما الذي أَئتمنُ لِكي يَكُونَ هناك لذا هي لا تَدْسُّ أكثر دليل.
    Ve mamut orada durmuş seyrediyordu. Ben Bucky'ye dedim ki... Open Subtitles وذلك الماموث وقف يراقب الأمر بأكمله هناك لذا , انا أخبرت بوكي
    Tek bildiğim orada olanları açıklayamadığım, ben de sizi aradım. Open Subtitles أنا أعلم أنه لا يمككني تفسير ما حدث هناك لذا إتصلت بكما
    Murdoch denen adamın orada yaşadığını öğrendik. Open Subtitles ثم عرفنا بأنّ ذلك الرجل ميردوك كان يعيش هناك لذا قمنا
    Biz orada değildik,o yüzden pek birşey bilmiyoruz. Open Subtitles حسناً ، نحن لم نكن هناك لذا لا نعلم شيئاً
    Ama orada yaşamaktan yorulmuştum o yüzden naklimi istedim. Open Subtitles لَكنِّي تعبتُ مِنْ المعيشة هناك لذا طَلبتُ أَنْ أنتقل
    Ve sen orada olmasaydın, ölecekti de. Open Subtitles وكانت ستموت فعلاً .. لولا وجودك هناك لذا
    orada mevsimin yaz olduğunu biliyorum, o yüzden bikini götürebilirsin. Open Subtitles أقصد, أعلم أنه صيف هناك لذا وضّبي ملابس السباحة
    o yüzden ateş ettiğiniz yere dikkat edin, tamam mı? Open Subtitles الفتاة الوحيدة هناك,لذا يجب ان نشاهد اطلاق رصاصانا اين يذهب,اتفقنا؟
    Evet, kocaman bir bıçağı alıp bu kızın evine gittim ama evinde değildi, ben de sadece arabasının tekerlerini deştim. Open Subtitles نعم ، أمسكت بسكين ضخمة و ذهبت لمنزل الفتاة كنت سأجدها لكنها لم تكن هناك لذا ثقبت إطارات سيارتها
    Ayrıca, ben orda değildim, bu yüzden detayları tam hatırlamıyorum. Open Subtitles مره اخرى .. انا لم اكن هناك لذا انا غير متأكد من المعلومات

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus